Kısa Öykü Örnekleri

Kısa Öykü Örnekleri


Buket’in annesi bankacıdır babası ise memur.Annesi eve geç saatte geliyor babası ise eve elinde en on on beş dosya ile geliyordu ve Buket’le ilgilenmiyordu.Aslında her ikiside Buket’le ilgilenemiyorlardı.Günün birinde Buket’in annesinin İzmir’e tayini çıktı.Hemen taşındılar İstanbul’da ki apartman evine karşın bu eski ama büyük villa bayağı güzeldi.Ev eskiydı ve evin içinde bir sandık nir de pembe bir vazo vardı evin etrafı biraz ıssızdı sadece alt komşuları vardı.Anne ve babası Buket’e evi önce temizleyelim sonra eşyaları yerleştiririz dediler.Buket’in annesi sandığı atmak istedi fakat sandık çok büyük ve ağırdı.Sandığın bir de kilidi vardı.Biraz uzakta kasaba okulu vardı.Adı:Kardeşlik ve Dayanışma ilk öğretim okuluydu.Buket arkadaşlarından ayrıldığına hiç ama hiç sevinmiyordu.Bir gün anne ve babası biz alışverişe çıkıyoruz eve biraz erzak alıcaz sende evde otur dışarıya çıkma iki saate kadar döneriz.Buket evde sıkılırken Sandığın yanına geldı kilidi biraz zorladı sandığın kapağı açılır açılmaz Buket’i bir şeyler içeri çekti ve bum Buket başka bir dünyada.Etrafındaki ilginç yaratıklar dolaşıyordu.Buket’e yıllardır seni bekliyoruz artık ölmek üzereyiz burayı kurtaramazsan sen de ölürsün bilmiş ol dedi.Buket nasıl yani dediğinde ilgin yaratık açıklamaya başladı:Sen daha dünyada yokken senin büyük büyük anneannen buraya geldi ve yıllar sonra senin buraya geliceğini söyledi.Anneannen büyük bir periydi bunu kimse bilmiyordu.Bu dünyadaki hiç bir kimse bunu önemsemedi büyük büyük anneannenin lafını.Onun güçsüz bir peri olup etrafına ilgi çekmek istediği yalanını uydurdular.Fakat anne annen bu yalana çok kızdı ve bu dünyaya bir büyü yaptı eğer yıllar sonra torunum buraya geldiğinde sizi kurtaramazsa o da ölür sizde dedi.Yaratıklar dünyası artık kurtarılamazsa buradaki herkes ölür dünya dengesi bozulur ve tüm insanlar ölür çünkü dünyanın dengesini yaratıklar tamamlar burayı kurtar biz ölürsek insan nesli tükenir lütfen hem bizi kurtar hem kendini ha bir de anne anneni ondan daha güçlü bir cadı bir buzul parçasının içine hapis etti ve yıllar sonra seni de ancak torunun Buket kurtarabilir dedi.Buket çok hırslanmıştı ve garip yaratık benim ismim Yogo şimdi Buket kararını ver bizi ölüme terkedip kendin de mi ölümü bekleyeceksin yoksa Yaratıklar dünyasını kurtaracakmısın ?Şimdi evine git annen ve baban gelmek üzeredir.Annen ve baban işe gittiğinde tekrar gel ve kararını söyle nasıl olsa yaz tatilinin başındasın buraya her zaman gelirsin ama vakit daralıyor çabuk ol Buket çok çabuk.

ivilcim abla o,gun bize geldi.bu sefer gelme sebebi farkli idi.bizden alev,guvenlik ve dikkatsizlik kelimelerini kullanarak bir drama hazirlamamiz hakkinda goruslerimizi aldi.

daha sonra nazli konustu yani, ciciegimiz.

_bu drama da bende rol alabilirmiyim?dedi.kivilcim abla ise soyle cevap verdi:

_tamam,bu canlandirma cok guzel olacak.diger taraftan ise minnos soyle dedi.

_hih!sanki yapabileceksin ya dedi.bu ise kiskandiginin sembolu idi.kivilcim abla bu konuda soyle dedi.

_tamam iyi o,zaman sende bu dramada rol ustlenebilirsin.size kisaca hazirladigimiz dramadan soyle bahsedeyim.dikkatsizlik sonucu ortaya cikan alevler bitkileri ve hayvanlari alevlendirmisti.bu olay icin guvenlik onlemleri alinamadi cunku aleve yaklasilamiyordu.yazdigim hikayenin ozeti bu idi.devami cok guzeldi.bu drama cok eglenceli ve cok guzeldi.kivilcim abla bize cok tesekkur etti.cok sevinmisti.

silan ekinci

bir zamanlar,bir koyde yasayan bir kiz varmis ordaki herkez gibi oda calisirmis gunlerden bir gun o koye sehirden gelen bir kiz gelmis.adida gulmus koylu kizinda ise akgulmus bu ikisi birbiriyle bir gun karsilasmis akgul cok guzel cok akilli imis gul ise cok guzel cok kurnaz imis dost olmuslar. hep kolkola yururlermis gunlerden bir gun oraya bir kiz daha elmis bu seferki’nin adi beyaz gul mus guzel mi guzel ama beceriksiz sinirli kendini beyenenlerdenmis ama bu bukez amerikadan turkiyeye ordanda koye gelmis iste bir gun guller karsilasmis beyaz gul kiskancindan catliyomus gul ile akgulu kiskaniyomus bir gun gul ile akgulu kusturmus fakat bununlada yetinmemis birbirne dusman kestirmis. sonra beyaz gul koyde hicbir is yapmaz ken akgul ile gul tarlada calisirkenb barismislar sonra beyaz gule demisler gel senide alalim aramiza demisler fakat beyaz gul israr etmis ben size katilmam demis ve sonra gine bir gun koyde kavga cikmis bu kavgaya akgul ile gul karismis sakin olun neden kavga ediyorsunuzki kavga herseye karsimi olacaksaniyorsunuz eger siz kavga etmeseniz mahalle corbaya donmezdi.eger simdi kavga etmek yerine oturup cay icip sohbet etseniz herkezin acisindan iyi olur hep kavga etmekle elinize bir sey gecmez ne olur birakin su kavgalari demis ve yoluna devam etmislerdi sonradan herkez akgul ile gulun soyleniyordu ne diyorlardi sizce ah ne guzel arkadaslik herseyi yeniyor.

BALON

Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi
takip ederken, şaşkınlığını gizleyemiyordu.
Onu hayrete düşüren şey,
"Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların
adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi.
Baloncu dinlenmek için durakladığında o da duruyor
ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bir ara adamın
kendisine baktığını farkederek ona doğru yaklaştı
ve bütün cesaretini toplayarak:
-Baloncu amca, dedi. Biliyor musun benim hiç balonum olmadı.
Adam çocuğu söyle bir süzdükten sonra:
-Paran var mı? diye sordu. sen onu söyle.
-Bayramda vardı, diye atıldı çocuk, önümüzdeki bayram yine olacak.
-Öyleyse bayramda gel, dedi adam. Acelem yok, ben beklerim.
Çocuk sessizce geri döndü. O ana kadar balonlardan
ayırmadığı gözleri dolu dolu olmuş, yürümeye bile mecali
kalmamıştı. Bir kaç adım attıktan sonra elinde olmadan
tekrar onlara baktığında, gördüklerine inanamadı.
Balonlar, her nasılsa adamın elinden kurtulmuş ve
yol kenarındaki büyük bir akasya ağacının dallarına takılmıştı.
Çocuk, olup bitenleri büyük bir merakla takip ederken,
baloncu ona doğru dönerek:
-Küçük, diye seslendi. Balonları ağaçtan kurtarırsan
birini sana veririm. Yapılan teklif,
yavrucağın aklını başından almıştı.
Koşarak ağacın altına doğru yöneldi ve ayakkabılarını
aceleyle fırlatıp tırmanmaya başladı.
Hedefine adım-adım yaklaşırken duyduğu heyecan,
bacaklarını kanatan akasya dikenlerinin acısını
hissettirmiyordu. Sincap çevikliğiyle balonlara
ulaştığında bir müddet onları seyretti ve
dallara dolanan ipi çözerek baloncuya sarkıttı.
Ancak balonlardan birisi iyice sıkıştığından
diğerlerinden ayrılmış ve ağaçta kalmıştı.
Çocuk onu kurtarmaya kalkışsa,
dikenlerden patlayacağını çok iyi biliyordu.
İster istemez balonu yerinde bırakıp
aşağıya indi ve adam dönerek:
-Birini bana verecektiniz, dedi. Hangisi o?
Adam elini tersiyle burnunu sildikten sonra:
-Seninki ağaçta kaldı evlat, dedi. İstersen çık al.
Çocuk bu sefer ayakta bile duramadı.
Kaldırım kenarına oturup baloncunun
uzaklaşmasını bekledikten sonra,
dallar arasında parlayan balona uzun uzun bakarak:

"Olsun", diye mırıldandı. "Olsun." Ağacın üzerinde
kalsa da, bir balonum var ya artık..
eskenar ucgen uzayda

uzunluklari birbirine esit uc dogru bir araya gelip bir eskenar ucgen olusturdu. ben bu eskenar ucgenin icine iki goz ile bir burun ve bir agiz cizdikten sonra kulaklarini ekledim. meydana gelen sekil bir insan basina benzedi. sekle en basitinden govdeyle, kollar ve bacaklar da cizerek insan modelimi ortaya cikardim. beyaz bir kartona cizdigim insan modelimi makasla kenarlarindan keserek aldim ve ayaklari ustunde duracak sekilde biraktim. haydi eskenar ucgen, yolun acik olsun, dedikten sonra onu ugurladim. aradan iki ay gectikten sonra eskenar ucgen geldi ve basindan gecen olaylari anlatti.

? senden ayrildiktan sonra uzun sure yol yurudum. sonunda bir ormana geldim. ormanda giderken ilerde bir isik gordum. megerse isik acik bir alanda duran ucan daireden geliyormus. hic korkmadan ucan daireye bindim. ucan daire az sonra havalandi. rengarenk isikli dugmeler vardi ucan dairede ve biri yanip biri sonuyordu. bilgisayardan gelen metalik ses uzaya cikildigini ve samanyolu galaksisi?nin cok uzaginda bulunan bir baska galaksideki 31092-ct adindaki gezegene gidildigini haber verdi. bayagi keyiflenmistim. metalik sesin soyledigine gore, ucan daireler kozmatik gucle hareket ederlermis. metalik ses aylarca yolculuk yapildigi halde uzayin sonunun bulunamadigini soyledi. ertesi gun pat diye bir ses duydum ve ucan daire hafifce sarsildi. bunun ne oldugunu sordugumda metalik ses samanyolu?ndan bir baska galaksiye gecildigini, bilgisayarin onceden programlandigi gibi zaman ayarini yapip, atlamayi gerceklestirdigini, zaman ayarinin periyodik uzay takvimine gore yapildigini, zaman ayarini yapmadan, atlamayi gerceklestirmeden bir galaksiden bir baska galaksiye gecmenin mumkun olmadigini soyledi. her galaksinin kendine ozgu, sadece o galakside gecerli olan zamani varmis. daha onceden hazirlanmis olan periyodik uzay takviminde, bulundugun galaksiyle gecmek istedigin galaksi arasindaki zaman farki bulunurmus. zaman farki bulunmadan zaman ayari yapilamazmis. zaman farkini bulmak icin, bulundugun ve gecmek istedigin galaksilerdeki en yasli gezegenler baz alinirmis. en yasli gezegenlerin yasi birbirinden cikarilinca aradaki fark + – zaman farki olurmus.

ornegin bulundugun galaksinin takvimi 4900 yilini gosteriyor. periyodik uzay takviminde gecmek istedigin galaksinin durumunun -1200 oldugunu gordun. bulundugun galaksinin yasi olan 4900 yilindan -1200 u cikarinca, gecmek istedigin galaksinin yasini 3700 olarak bulursun. simdi is supersonik zaman gostergecinde zaman ayarini yapmaya kalmistir. ilgili tuslara basarak rakamlarin gostergecin ekranina dusmesi icin bir dakika beklenir. surenin sonunda zaman ayar dugmesine basarak islem tamamlanir.

iki galaksiyi birbirinden ayiran, zamanin gecerli olmadigi bolgeye girilir. burada ucan daire yol aldikca gostergecin ekraninda 4900 yilindan 3700 yilina her yarim saniyede bir yil olarak zamanin gerilemesi izlenir. ekran 3700 yilina gelindigini gosterince ucan dairenin hizi limite cikarilarak gecmek istedigin galaksiye giris yapilir. sayet -1200 yerine +1500 olsaydi 4900, 1500 ile toplanirdi. o zamanda gostergecin ekraninda zamanin ilerlemesi izlenirdi. herneyse, galaksiler arasi yolculuktan sonra 31092-ct adindaki gezegene yumusak inis yaptik. bu gezegende gorduklerim beni sasirtmadi, cunku yolculuk sirasinda metalik ses her seyi anlatmis ve bana pek cok konuda detayli bilgi vermisti. orada da insanlar yasiyor. agaclar var, cicekler var, kuslar var, daglar var, dereler var. insanlari sevecen, iyi kalpli, hosgorulu. sorunlarini tartisarak, kavga ederek degil, karsilikli anlayisla, hosgoruyle cozuyorlar. herkes birbirinin hakkina saygili, kimse kimseye kotu soz soylemiyor ve son derece nazik insanlar. butun cabalari bilimde, teknolojide daha ileri seviyelere ulasmak. gecim sorununu once yardimlasma daha sonra paylasma ile cozumlemisler. birinde cok otekinde yok degil, ikisinde de var. ?

eskenar ucgen konusmasi bitince ayaga kalkti ve soyle dedi: ? patron, ben geri donuyorum. ucan daire beni bekliyor. gel seni de gotureyim. ?

? bos versene sen ya, ne isim varmis benim uzayda ? dedim ben de. bunun uzerine eskenar ucgen keyfin bilir dedi ve vedalastik. eskenar ucgen ayrilirken son olarak elveda dedi el sallayarak. sanirim onu bir daha hic goremeyecegim.

kedi artik yaslanmis,fare fare yakalamakta cok gucluluk cekiyordu.bir gun,ambarin kapisi onunde guneslenirken, “fareleri nasil yakalayabilirim?” diye kendi kendine dusundu.

aklina soyle bir dusunce geldi. eger ambar kapisindaki civilerin birinden, arka ayaklarindan bas asagi sarkarsa,fareler, oldugunu sanacaklar ve korkmadan yanina geleceklerdi.boylece, vicuduna eski bir yastik kilifi gecirdi.ve bin guclukle kendisini arka ayaklarindan sarkitti.

cok gecmeden , kediyi bu halde goren fareler kedinin yanina yaklasmak uzereydiler ki yasli ve deyimli bir fare onlara fisildfadi:”dikkatli, olun sakin yanina yaklasmayin.ben hayatimda cok torba gordum, ama hicbirinin dibinde kedi basi yoktu.” arkadaslarini boylece uyaran fare, kediye dondu ve dedi ki: “hanimefendi orada istediginiz kadar asili kalailirsiniz. ama siz samanla bile dolu olsaniz , ben yinede sizin yaniniza yaklasmama.”

Bir yorum

Cevapla

  
 
3+2 İşleminin Sonucu    
Yukarı Çık