FELSEFE, DÜŞÜNCE, FELSEFE- FELSEFE ESTETİK

 FELSEFE, DÜŞÜNCE, FELSEFE- FELSEFE ESTETİK

FELSEFE, DÜŞÜNCE, FELSEFE-  FELSEFE - ESTETİK
 
Siyaset  felsefesinin temel sorunları ve kuramlarından sözctmiştik.Bu dersimizin konusu olan Estetik'te de temel sorun ve kavramların neler olduğunu göreceğiz.
İÇİNDEKİLER
A- ESTETİK KONUSU
1-  Felsefe Açısından Sanat a- Sanat
(1) Taklit
(2)  Yaratma
(3) Oyun b- Sanat Eseri
2-  Estetiğin Temel Kavranılan
a.  Güzellik Problemi
b.  Güzellik-Hakikat-İyi- Hoş- Yüce İlişkisi
B- ESTETİĞİN TEMEL SORUNLARINA YAKLAŞIMLAR
1- Estetik Yargıların Yapısı
2- Ortak Estetik Yargıların Olup Olmadığı
a.  Bu Yargıların Varlığını Reddedenler
b.  Bu Yargıların Varlığını Kabul Edenler
AMAÇLAR
Bu üniteyi çalıştıktan sonra:
-  Estetik ve sanat felsefesi arasındaki farkı göreceksiniz.
-  Estetik ve sanat kavramları hakkında bilgi edineceksiniz.
-  Güzel kavramı hakkında filo/olların düşüncelerini öğreneceksiniz. A. ESTETİK KONUSU
Estetik,  l9.y.y.da Alman filozofu Baumgartcn'in yaygınlaştırdığı anlamı ile "güzel" üzerine düşünmedir. Eskiçağdan günümüze gelinceye kadar çeşitli filozofların    estetik anlayışlarının temelinde de güzel kavramının bulunduğunu görüyoruz.
Estetik, "güzel'in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır.                     Sadece sanattaki güzel değil, doğada var olan güzel de. estetiğin konusu içindedir.
1. Felsefe Açısından Sanat a- Sanat
Sanatın genellikle ustalık diye düşünüldüğünü görürüz. Oysa, bu. anlamlarından sadece birisidir.
Sanatçı açısından sanat, sanat adına ürettiği herşeydir. Alıcı yani sanatı izleyen kişi açısından ise, okuyan, dinleyen, bakan, kişiye haz veren duygulandıran her türlü "güzel" üründür. Örneğin, bir resim, bir mü/ik parçası, bir tiyatro oyunu, sanatın güzel ürünleridir.
Sanat felsefesine gelince, sanalın ne olduğunu soran, sanatın olanaklarını, ölçütlerini, sanatçının etkinliğini ele alan felsefe dalıdır.
Felsefe açısından sanata bakıldığında, sanatçının eserini nasıl ortaya koyduğu sorusuna farklı cevapların verildiğini görüyoruz. Şimdi, bu cevapların neler olduğunu birlikte inceleyelim:
1-  Sanatı Taklit Olarak Açıklama.
Bu anayışa göre. sanat sanatçının nesneleri taklit etmesiyle doğar. Kullanılan araçlara göre sanat türleri ortaya çıkar. Müzisyen ses aracıyla, ressam renk aracı ile nesneleri taklit eder. Sanalın yöneldiği varlık ise doğadır, nesnelerdir. Sanatın nesnelerin taklit edilmesiyle ortaya çıklığını savunan düşüncenin önemli temsilcileri. Platon ve Aristoteles'tir.
2-  Sanatı Yaratma Olarak Açıklama
Bu anlayışa göre ise. doğada mükemmellik yoktur, sanat ise mükemmelliğe ulaşmak ister. Mükemmellik, ideal birşey olduğundan sanat, ideal olanı konu edinir. Örneğin Afrodil heykeli.
3-  Sanatı Oyun Olarak Açıklama
Sanatı açıklamak isteyen bir başka görüş de oyun anlayışıdır. Bu anlayışa göre. sanat  ile oyun  arasında  bir  benzerlik  vardır. Her  ikisinde  de yarar gözetilmez. Ayrıca, insanı gündelik kaygı ve sıkıntıların korkuların üstüne yükseltip    onu özgürlük alanına sokar.  Örneğin, tiyatro eserleri günlük yaşantımızla benzerlik gösterir.
b. Sanat Eseri
Estetikte, bilgi felsefesinde    olduğu gibi- bir özne-nesne ilişkisi söz konusudur.
Estetik olarak algılayan, duyumlayan estetik özne (süje) dir. Bu ö/nenin, estetik algı yoluyla yöneldiği şey ise estetik nesne (obje) dir. Bu ilişki sonucu sanat eseri ortaya çıkar. Örneğin, renk ve biçimleri algılayan birey estetik öznedir. Bu renk ve biçimlerden ortaya çıkan eser ise estetik nesnedir.
Siz de izlediğiniz bir sanat etkinliğinde, estetik özne ve nesne ilişkisini inceleyin.
2- Estetiğin Temel Kavramları a. Güzellik Problemi
Güzel kavramını günlük yaşamımızda bir beğeniyi bir hazzı ifade etmek için kullanırız. Değil mi? Fakat filozoflar bu kavram üzerinde değişik düşünceler ileri sürmüşlerdir. Şimdi, bu düşüncelerin neler olduğunu beraber inceleyelim.
Platon'a göre güzellik bir ideadır. Mutlak ve değişmez olup doğada gördüğümüz güzellikler, bu ideadan pay aldıkları ölçüde güzel görünürler.
Aristoteles'e göre. güzel olan matematiksel olarak orantılı ve ölçülü olandır. Eski Yunan heykellerini örnek verebiliriz. Hegel'e göre güzellik, mutlak ruhun (tin) nesnelerde görünür duruma gelmesidir.
Başka filozolların da güzel konusunda söyledikleri çeşitli düşünceler vardır. Biz genel olarak güzelliğin hem doğada, hem de sanatta var olduğunu söyleyebiliriz. İster doğada, ister sanat eserinde olsun, insanlarda estetik haz uyandıran nesnelere, güzel denilmektedir. Her insanın her güzelliği beklenen biçimde görmesi, kavraması mümkün değildir. Bu nedenle, sanat eğitimi gerek doğada, gerekse sanat eserlerindeki güzelliklerin görünüp kavranmasını kolaylaştırır.
Doğa ve sanat güzelliği arasında sizce fark var mıdır?
 b- Güzellik-   Doğruluk-İvi-Hoş-Yüce İlişkisi
Güzellik ve Doğruluk: Bir insanın kendine göre güzeli algılaması, bu yargılarının sübjektif (öznel) olduğunu gösterir. Doğruluk ise. bilimsel, mantıksal konulara yönelik olup objektif (nesnel) özelliktir.Ömeğin, cisimlerin yerçekimine bağlı olarak düşmesi bilimsel doğrudur. Oysa düşen cisim güzel olarak algılanmayabilir.
Güzellik ve İyilik: İki kavram arasındaki farkı. Kant şöyle belirtmiştir. Güzele karşı duyulan hoşlanma, görmeye, seyretmeye dayanırken; iyiye karşı duyulan hoşlanma anlamaya kavramaya dayanır. Yani güzellik algılanır, iyilik ise kavranır. Örneğin doğru söylemenin iyi olduğu kavranır. Oysa, bir tablonun güzel olduğunu algılarız.
güzellik ve Yücelik: Güzel. sınırlı bir objeyi gerektirir. Yüce ise sınırsızlıktan sonsuzluktan gelir, saygı uyandırır. Kant'ın bu yaklaşımı ile güzel ve yüce kavramları arasındaki farklılık belirtilmiştir. Örneğin, çok yüksek bir dağı yüce olarak belirtmenize rağmen her zaman güzel    olduğunu söyleyemeyiz.
B- ESTETİĞİN TEMEL SORULARINA YAKLAŞIMLARI I- Estetik Yargıların Yapısı
Estetik yargılar, kişilere göre farklılık gösteren beğeni yargılandır. Zihnin, bilgisel yargılarda bulunma gücü olması gibi, estetik beğeni de estetik yargıda bulunma gücüdür. Estetik yargıların farklılığını yaratan, beğeni farklılıklarıdır. İnsanlar, estetik konusunda eğitildikçe ve ortak kültür değerleri arttıkça, beğeni ve estetik yargıların farklılığı azalacaktır.
Beğeninin     özelliğini  dile getiren  "zevkler  tartışılmaz"   sözünü  arka duşlarınızla irdeleyin.
2- Ortak Estetik Yargıların Olup Olmadığı
Bu konuda birbirinden farklı yaklaşımları göreceğiz. a. Bu Yargıların Varlığını Reddedenler
Ortak estetik yargıların varlığını kabul etmeyenlerin en önemli temsilcisi B. Crocc'dir. Ona göre sanatta ifade ile sezgi aynıdır. Sezgi, sanatçının yaratış sürecinde bir defalık estetik yaşantıdır. Birey, bu yaşantının tanımını yapamaz. O halde, insan, eserler karşısında herkesin paylaşabileceği genel geçer bir estetik yargı oluşturamaz.
b- Bu Yargıların Varlığını Kabul Edenler
Bu yaklaşımın en önemli temsilcisi, Kant'tır. O'na göre. "Çiçek güzeldir" yargısı herkes için ortak bir yaklaşımı belirtir. Çünkü, bu yargıya, herkeste bulunan ortak duygudan hareket edilerek ulaşılmıştır.
ÖZET
-  Felsefe açısından sanattan söz ederek, sanatın ortaya çıkışı ile ilgili görüşleri açıkladık
-   Estetiğin  temel  kavramlarından  güzellik  konusunda çeşitli   filozofların düşüncelerini gördük
- Güzel kavramını, doğru, iyi, hoş, yüce kavranılan ile karşılaştırdık.
-   Estetik yargıların özelliklerini belirtip bazı düşünürlerin ortak yargıların varlığını kabul ettiklerini, bazılarının ise kabul etmediklerini gördük
DERLEYEN...EMRE ŞEN
İletişim:[email protected]

İZMİR'DEKİ KİŞİSEL GELİŞİM KURSLARI- KİŞİSEL GELİŞİM KURSLARI VE
SEMİNERLER İÇİN AYRINTILI BİLGİ:
www.sayginnlp.com – www.cemalkondu.com-
www.sinavkocu.com – www.kesfetkendini.com

Bir yorum

Cevapla

  
 
3+2 İşleminin Sonucu    
Yukarı Çık