FELSEFE, DÜŞÜNCE, FELSEFE- SİYASET FELSEFESİ

 FELSEFE, DÜŞÜNCE, FELSEFE- SİYASET FELSEFESİ

Siyaset felsefesinde, temel kavram ve soruların yanı sıra en iyi (ideal) yönelim biçimlerinin neler olduğunu öğreneceksiniz.

A- SİYASET FELSEFESİNİN KONUSU

1- Siyaset Felsefesinin Temel Kavranılan

2-  Siyaset Felsefesinin Sorulan

B- SİYASET FELSEFESİNİN İKİ ANA PROBLEMİ

1-  Karmaşa-Dü/en-Ütopya

a)  Düzenin Gerekliliği ve Devlet

b) İdeal Düzen Arayışları

-İdeal Düzenin Olabileceğini Reddedenler -İdeal Düzenin Olabileceğini Kabul Edenler

c)  İdeal Düzeni Belirleyen Ölçütler

d)  Ütopyalar

2-  Birey ve Devlet

AMAÇLAR

Bu üniteyi çalıştıktan sonra:

*Siyaset felsefesinin konusunu ve temel kavramlarını öğrenebileceksiniz.

*Dcvletin nasıl ortaya çıktığı, en iyi yönetim biçiminin hangisi olduğu gibi soruların cevaplan hakkında bilgi
edinebileceksiniz.

*Siyaset felsefesinin önemli problemlerinden olan birey ve devlet ilişkisini öğrenebileceksiniz.

NASIL ÇALIŞMALI

*Verilen kavramların karşılığını siz de araştırın. Özellikle gazete ve diğer iletişim araçlarında kavramların kullanılış
biçimlerine dikkat edin. Önemli bulduğunuz kavranılan defterinize not alın.

*Ütopik devlet anlayışlarında belirtilen düşünürlerin konu ile ilgili kitaplarıni okuyunuz. (Sayfa 17'de yazılan eserlere bakınız).

A- SİYASET FELSEFESİNİN KONUSU


Siyaset (Politika), toplum yönetimi ile ilgili olayların bütününü inceleyen bilgi dalıdır. Siyaset felsefesi ise, siyasî iktidarın
oluşumunu, kaynağını, kullanılış biçimini yaşanılan durumdan daha iyi bir durum olup olmadığını, ele alan bilgi dalıdır.

1-  Siyaset Felsefesinin Temel Kavramları


Siyaset felsefesinde çok sayıda kavram kullanılmaktadır. Temel kavramları kısaca açıklayalım:

Birey:  Toplumda yaşayan insanlardan her biri.

Toplum: Bireylerden oluşan sosyal gruplar.

İktidar: Yönetimi elinde bulundurma gücü.

Devlet: Toplum yönetimi ile ilgili en geniş kurum.

Yönetim: Devlet ve toplumu yönetme

Meşruiyet: Hukuka, yasaya uygun olma.

Egemenlik: Devletin iktidar gücünü kullanabilmesi.

Hak: Bireyin yasaya uygun isteği.

Hukuk: Toplumsal yaşamı düzenleyen yazılı kuralların bütünü.

Yasa: Yaptırım gücüne sahip yazılı kurallar.

Bürokrasi: Devlet işlerinin yürümesini sağlayan, hiyerarşik biçimde örgütlenmiş görev yapanlardan oluşan yapı.

Sivil toplum: Toplum yönetiminde, iktidarın etki alanı dışında bulunan ve kendi dinamiğini oluşturarak varlığını sürdüren
toplum alanı.

2- Siyaset Felsefesinin Soruları

Siyaset felsefesi de diğer felsefe dallarında olduğu gibi çeşitli sorulara cevap aramaktadır. Bu sorulardan bazıları
şunlardır: İktidar kaynağını nereden alır? Meşruiyetin ölçütü nedir? Egemenliğin kullanılış biçimleri nelerdir? Bireyin temel
hakları nelerdir? Bürokrasinin işlevi ve geleceği nedir? Sivil toplum ne anlama gelir?
Şimdi, bu sorulara verilen cevaplara bakalım.

İktidarın Kaynağı: iktidarın kaynağı konusunda çeşitli yaklaşımlar var. Bunlardan başlıcaları

1.  İktidar, kaynağını toplumu içten ve dıştan gelebilecek tehlikelere karşı korunma düşüncesinden alır.

2.  İktidar, kaynağını toplumdaki egemen dinden alır.

3.  İktidar, kaynağını toplumdaki birlikte yaşama isteğinden alır.

Meşruiyetin ölçütü: Bu konudaki soruya verilen cevaplar, iktidarın kaynağı sorusuna verilen cevaplarla ilgilidir.

1.  Toplumun korunma ihtiyacının karşılanması, iktidarın uygulamalarını meşru kılar.

2.  İktidar uygulamalarını, dinsel misyonun yerine getirilmesi nedeniyle meşru sayar.

3.  İktidarın kaynağında bulunan sınıf çıkarının sağlanması uygulamayı meşru kılar.

4.  İktidar ortak iradenin isteği saydığı durumları gerçekleştirmeyi, uygulamaları meşru kılan ölçü kabul eder.

Egemenliğin Kullanılışı: Bu konuda Max VVcber'in yapmış olduğu ayrımdan söz edeceğiz.

1-Geleneksel Egemenlik Biçimi: Egemenliğin meşruiyeti, yöneten ve yönetilenler arasındaki farklılaşmanın çok köklü
olduğu ve bunun süreceği inancına dayanır. Bu nedenle yönetenler, hukuk kurallarından çok, örf ve geleneklere göre iktidar
gücünü kullanırlar. Monarşik toplumları örnek olarak verebiliriz.

Monarşi: Egemenliğin kaynağının babadan oğula geçtiği tek kişi yönetimi.

2- Karizmatik Egemenlik Biçimi: Hem yönetilen, hem de yöneten kendisinde olağanüstü özellikler okluğunu düşünür. Bu
nedenle lider, toplum için her zaman doğruyu yapar, yanılma/. Yönetilenlerin mutlak boyun eğmesi gerekir. Buna: monarşik ve teokratik yönetimleri örnek verebiliriz.

Teokrasi: Devlet yönetiminin din kurallarına bağlı olmasıdır.

3- Rasyonel-Yasal Egemenlik Biçimi: Demokrasilerde, meşru egemenlik biçimi, yasama, yürütme, yargı yetkilerinin farklı güçlerde bulunması ile gerçekleşmektedir. Demokratik toplumları buna   bir örnek verebiliriz.

Egemenliğin kullanılış biçimlerinden hangisi günümüz toplumlarına uygun-

Bireyin Temel Hakları: Bireyin insan olmaktan kaynaklanan, vazgeçilmez ve başkasına devredilenlez çeşitli hakları vardır. Özgürlük, eşitlik, mülkiyet, düşündüğünü açıklama gibi. Günümüzde bu hakların herkes tarafından kabul edilip edilmemesinden çok. bunların ileri düzeyde ve nasıl gerçekleştirileceği çözüm arayan bir sorundur.

Bürokrasinin İşlevi ve Geleceği: Bürokrasi, günümüz toplumlarının ayrılmaz parçasıdır. Bazen kuralcılık, katılık, yavaşlık gibi olumsuz yorumlanmasına rağmen, örgütlenmenin en akılcı örneği durumundadır. Devlet işlerinin yürütülmesi için yasalara uygun olarak çalışır. Burada sorun, bürokrasinin her yurttaş için "eşitlik ve yasaların genelliği" ilkeleri doğrultusunda çalıştırılmasıdır.

Sivil Toplumun Anlamı: Sivil toplumu, temel kavramlar konusunda açıklamıştık. Buna göre yurttaşlar, bireyler ya da gruplar olarak merkezi otorite karşısında söz ve karar hakkına sahiptir. Sivil toplum önceleri merkezi otoritenin zayıflayarak özgürlük ortamının doğuşu ile gelen dinamizmin ürünü olarak, günümüzde ise demokrasinin oluşturulup kurumsallaşmasına paralel olarak ortaya çıkmaktadır.

Bugün sorun, demokrasinin, sivil toplum-devlet ilişkisinin özgürlük ve eşitlik ilkelerine göre ele alınarak, geliştirilmesidir.

B- SİYASET FELSEFESİNİN İKİ ANA PROBLEMİ

Siyaset felsefesinin önemli sorunlarını açıklayalım:

 1- Karmaşa-Düzen-Ütopya

Karmaşa (Düzensizlik): Toplumsal bakımdan istenilmeyen bir durum olup. varlığını bu biçimde sürdüren toplum örneği yoktur.

Düzen : Toplumda karşılıklı etkileşim halinde bulunan sosyal kurumların oluşturduğu bütünlüktür.

Ütopya: Yunanca kökenlidir ve olmayan ülke. belli olmayan yer anlamındadır. Zihinde tasarlanmış birtakım ilkelere göre
oluşturulmuş hayalî toplumu ifade eden kavramdır.

a) Düzenin Gerekliliği ve Devlet

İlkel toplumlarda bile belli bir düzen ve bunu sağlayan kurallar vardır. Toplumsal yaşamın sürdürülmesi için çeşitli kurallar gerekmekledir. Bunların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlayan güç, devlettir

Devletin meydana gelmesi ile ilgili farklı düşünceler ortaya atılmıştır. Bunları iki gruba ayırıyoruz:

Devleti Doğal Düzenin Devamı Olarak Kabul Edenler:

Platon'a göre devlet organizma gibidir. Nasıl organizmanın temel işlevleri varsa, devletin de bunun gibi işlevleri vardır.

Aristotcles'de de Platon'un anlayışı vardır.

Devleti, İnsanlar Tarafından Oluşturulan Yapma Bir Varlık Olarak Kabul Edenler:

Bu anlayışa göre insanlar birbirleri ile ulaşıp anlaşarak toplumu ve devleti meydana getirirler. Buna "toplumsal sözleşme"
adı verilir. Bu anlayışın ilk örneğine ilkçağda Sofistlerde rastlanır. Daha sonra 17. y.y.da T.Hobbes, 18. y.y.da J.J.Rousscau
taralından geliştirilmişin

Devletin varlığını sürdürebilmesi niçin belli bir düzene bağlıdır?

b)  İdeal Düzen Anlayışları

İdeal Düzenin Olabileceğini Reddeden Düşünürler:

Sofist Yaklaşım: Protagoras ve Gorgias'ın temsilcisi olduğu bu yaklaşıma göre. insan herşeyin ölçüsüdür. Dolayısıyla herkesin isteyebileceği ideal bir düzen olamaz.

Nihilist Yaklaşım: Hiçbir değer kabul etmeyen nihilizm, hiçbir otoriteyi de kabul etmez. Bu nedenle kuralın olmadığı toplumda ideal düzen olmaz.

İdeal Düzenin Olabileceğini Kabul Eden Düşünceler

Özgürlüğü Temel Alan Yaklaşım: Buna göre ideal düzenin var olması için, toplumda birey özgürlüklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Liberalizmin temsilcileri olan A.Smith ve J.S.Mili bu yaklaşımda olan düşünürlerdir.

Eşitliği Temel Alan Yaklaşım: Buna göre, toplumda ideal düzenin var olması için. bireylerin başkaları ile eşit olarak yaşama hakkına sahip olması gerekir. Bunun gerçekleşmesi ise üretim araçlarının kişi ya da grup mülkiyetinden çıkarılıp herkese ait olması ile mümkündür. Sosyalizmin temsilcileri olan S.Simon, L.Blanc, K.Mara bu yaklaşımda olan düşünürlerdir.

Adaleti Temel Alan Yaklaşım: Buna göre ideal düzenin varolması için, toplumda hem özgürlüğü, hem de eşitliği içine alan adaletin sağlanması gerekir. Böylece hukuksal kurum ve kurallar işleyecek bireylerin temel hak ve özgürlükleri korunmuş olacaktır.

c)  İdeal Düzeni Belirleyen Ölçütler

Daha önce tanımladığımız gibi, ideal düzen arayışlarında üç ölçüt vardır: Özgürlük, eşitlik ve adalet.
Günümüzdeki sorun, bu ilkeleri toplumsal yaşamda en ileri derecede uygulamaktır.
İdeal düzeni belirleyen başka ölçütleri bulup, yazın.

d) Ütopyalar


Olmayan ülke, var olmayan yer anlamına gelen ütopya ile ilgili düşünceler, ideal düzen arayışlarıdır.  Şimdi  filozofların bu konuyu içeren eserlerini görelim.

Devlet: Platon'un ideal devlet anlayışından söz ettiği eseridir. Adalet ideasına dayanan bu devlette üç grup vardır: Erdemi bilgelik olan yöneticiler, Erdemi cesaret olan savaşçılar ve bir de işçiler yani çalışanlar. Bu grupların özelliklerinin verildiği devlet anlayışı daha sonraki ütopik yaklaşımların çoğunu etkilemiştir.

Platon'un "Yöneticiler filozof ya da filozoflar yönetici olmalı." sözünden ne anlıyorsunuz?

Ütopya: T.More'un (Mur) (lû.y.y.) eseridir. Mülkiyetin bireysel olduğu ve herşeyin parayla ölçüldüğü yerde adaletin ve sosyal mutluluğun olamayacağını savunur. Bu tür yönelime karşı insanların mutlu olabilecekleri hayalî bir dü/en önerir. Ütopyada toplum sınıfsızdır. Mülkiyet ve para yoktur. Yöneticiler seçimle işbaşına gelir

(Jüneş Ülkesi: T.Campanella'nın (Kampanclla) (17.y.y.) ülopyasıdır. Var olan herşeyin tanı bir eşitlik içinde paylaşıldığı ülkedir. Mülkiyet ortak olup. zorunlu çalışma süresi azdır. Güç, akıl ve sevgiye dayanan yöneticinin yetkileri çok geniştir.
Yeni Atlantis: F.Bacon (Bcykın) (17.y.y.) gelişen tekniğin sonucu, insan doğa ilişkisinin, insanın zaferiyle sonuçlandığı bir toplumun özelliklerini belirtmeye çalışır.

Erdemli Şehir (Medinetül Fâzıla): Farabî'nin seçimle belirlenen erdemli kişiler tarafından yönetilen devlet anlayışıdır.
Bu tür islenilen ütopyaların yanı sıra. gelecekte toplumları ne gibi olumsuzlukların beklediğine dikkat çeken korku ütopyaları da vardır. Şimdi, bunları kısaca açıklayalım:

Yeni Dünya: A.Huxley'ın (Hukslcy) (2O.y.y.) teknolojinin gelecekte toplumu nasıl yok edeceğini göstererek, bilim ve teknolojiye karşı insanı uyarmak amacıyla yazdığı eserdir. Yeni Dünya'da yapay yöntemle üretilen insanlar alfa, beta, epsilon adı verilen sınıflardan oluşmuştur. Kimse hastalanmaz, ölmez, yalnız çalışma ve eğlence olduğundan, duygulanma ve düşünme yoktur. Ayrıca toplumların geçmişi tümüyle silinmiştir.

1984 : G.Orvvell'irı (Orvel) (20.yy.) insanları, totaliter (baskıcı) devlet anlayışına karşı uyarmayı amaç edindiği eseridir. 1984. dünyanın üç bloka bölündüğü ve toplumların acımasızca yönetildiği bir Jiiııcmdir. Baskı nedeniyle herkes korku içindedir. İnsanların davranışla.; ve düşünceleri sürekli izlendiği için  kimsenin özel hayatının olmadığı bir dünyadır.

 Düşünürler neden ideal düzen aramışlardır?

2- Birey ve Devlet

Bu bölümde işleyeceğimiz; birey ve devlet ilişkisi, siyaset felsefesinin bir başka sorunudur. Geçmiş dönemlerden günümüze kadar bu ilişki çeşitli biçimlerde ortaya çıkmıştır.

Günümüzde birey, temel hak ve özgürlüklerini kullanarak kendisini gerçekleştiren bir varlık durumuna gelmiştir. Devlet ise toplumda bireylerin bu hak ve özgürlüklerini en ileri derecede ve sürekli olarak kullanabilmeleri için oluşturulmuş otoritedir. Bu otoriteyi yasama, yürütme ve yargı yoluyla amacına uygun olarak kullanacak   biçimde örgütlenmiştir.
Birey ancak devlet içinde, yurttaşlık haklarının ve özgürlüğünün güvencesine sahip olabilir. Devlet de bu güvenceyi varlık nedeni olarak sağlamak zorundadır. Böyle bir devlet-yurttaş ilişkisi, yalnız demokratik toplumda gerçekleşir, totaliter (baskıcı) yönetimde değil.

Devlet adına olsa bile. bireyin temel haklarından vazgeçmesinin beklenmemesi, başka bir deyişle bireyin ve devletin birbiri adına feda edilmemesi gerektiği konusunda bazı düşünürlerin yaklaşımına bakalım:

Yusuf Has Hacib (11 .yy.) Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Brlgi) adlı eserinde hükümdarın görevinin, halka hizmet etmek ve adelet dağıtmak olduğunu savunur.

J. Locke'a (Lok) göre devlet, bireylerin yaşam, özgürlük ve mülkiyet haklarını korumak için vardır. Bu anlamda birey ve devlet arasında sözleşme söz konusudur. Bireyin haklarından vazgeçtiği yerde, devletin varlık nedeni de ortadan kalkar.
K.Popper (Poper) Açık Toplum ve Düşmanları adlı eserinde özgürlük öğretisini savunurken, aslında bireyin vazgeçemeyeceği haklarını savunur. Bireyin haklarını ortadan kaldıran totaliter (baskıcı) yönetimlerin eleştirisini yapar.
Devletin temel unsurlarından yasama, yürütme ve yargıyı Vatandaşlık Bilgisi ders kitabından ya da başka kaynaklardan bulup açıklayım/..

ÖZET

 siyaset felsefesini inceledik.

*Temel kavramlar olan; birey, iktidar, devlet, yönetim, egemenlik, hak, hukuk, yasa. sivil toplum, bürokrasi gibi kavranılan açıkladık.

*İktidarın kaynağı, meşruiyetin ölçüsü, egemenliğin kullanılışı, bireyin temel hakları, bürokrasinin işlevi, sivil toplumun ne olduğu konusundaki sorulan cevaplandırdık.

*Devletin meydana gelmesi ile ilgili farklı düşüncelerden, devletin Platon ve Aristoteles'e göre. doğal bir varlık.T. Hobbes ve J.J.Ruosseau'ya göre yapma bir varlık olduğunu öğrendik.

*İdeal düzeni reddeden sofist ve nihilist düşüncelerin yanısıra; olabileceğini kabul eden Liberalist ve Sosyalist düşünceleri belirttik. İdeal düzeni belirleyen ölçülerden özgürlük, eşitlik ve adaleti açıkladık.

*Platon'un Devlet. T.Morc'un Ütopya. T.Campanclla'nın Güneş Ülkesi, Fara-bi'nin Erdemli Şehir. A.Huxlcy'ın Yeni Dünya. G.Onvell'in 1984 adlı eserlerinden, olması istenilen ütopik yönetim anlayışlarını açıkladık.

^Devletin varlığını açıklarken, bir yandan bireyin, diğer yandan devletin vazgeçilmezliğini belirttik.
 

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık