Başarı Yolları

Başarı Yolları

At terbiyecisi Pete Barlow hayatını sirk ve vodvillerde gezerek geçirmişti. Onun yeni numaraları öğretmek için köpeklerine ders vermesini seyretmek ilginç bir manzaraydı. Köpek küçük bir başarı gösterse bile Pete onun sırtını okşar, sever, et verirdi.
Bütün hayvan terbiyecileri yıllardır aynı tekniği kullanmaktadırlar. Çalıştırdığımız işçilere karşı aynı tekniği neden kullanmıyoruz. Neden onları azarlayacağımıza tatlı sözler söylemiyoruz. Küçük başarılarını bile övmeliyiz. Çünkü bu sayede onlara ilerlemeleri için teşvik etmiş oluruz.
Yıllar önce Londra'da yaşayan bir genç yazar olmayı düşünmüştü. Ama herşey aleyhineydi. Okula ancak dört yıl gidebilmişti. Babası borcunu ödeyemediği için hapse atılmıştı. Farelerle dolu bir ortamda boya şişelerine etiket yapıştırarak para kazanıyordu. Geceleri tavan aralarında yatıyordu. Yazı yazamayacak kadar mahrum olduğuna inanıyordu, ilk yazısını gecenin karanlığında kimsenin onu göremeyeceğine inandığı bir zamanda posta kutusuna bırakmıştı. Yazdığı her hikaye reddediliyordu. Nihayet bir gün bir eseri kabul edildi. Gerçi kendisine para verilmemişti. Ama bir yayıncı onun bu yazısını kabul etmişti. O kadar sevinmişti ki, gözleri yaşarmıştı.
Bir tek hikayesinin kabul edilmesi, bu gencin bütün hayatını değiştirdi. Bu takdiri kazanmamış olsaydı, belki de bütün hayatını farelerle dolu bir ortamda geçirecekti. Bu gencin ismini duymuş olmalısınız. Adı Charles Dickens idi.
1922'de bir genç Kaliforniya'da çalışıyordu ve pazar günleri kilise korosunda şarkı söyler, ara sıra evlenme törenlerinde şarkı söyleyerek 5 dolar alırdı. Durumu çok kötüydü. Bağdaki bir kulübede oturuyor ve buraya ayda 12.5 dolar veriyordu. Kirayı veremediği için bağda çalışarak kirayı ödemeye çalışıyordu. Hayattan ümidini kesmişti. Şarkıcılığı bırakıp bir şirket adına satıcılığa başlayacaktı. Tam bu sırada Rupert Hughes ile karşılaştı ve Hughes ona:
- Sende güzel bir ses var! New York'ta çalışmalısın, demişti.
Bu genç bu küçük takdirin hayatında bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Çünkü bu teşvik sayesinde kendisini toparlamış, biraz borç para bularak New York'a gitmişti. Ondan bahsedildiğini duymuşsunuzdur. Adı Lawrence Tibbett.
Konuştuğumuz insanların içlerindeki gizli hazineleri bulup ortaya çıkarmak, onlara ilham vermek her zaman mümkündür. Bu türlü davranış insanları değiştirmekle kalmaz, onların yeni insanlar olmalarını sağlar.
Harward profesörlerinden William James diyor ki:
"Biz ancak uyku ile uyanıklık arasındayız. Fiziki ve fikri kaynaklarımızın pek azından yararlanıyoruz. Her insan hudutlarının çok gerisinde yaşıyor. Ve birçok kuvvetini kullanmıyor."
Bunun için başkalarını överek onların bu gizli kuvvetlerini kullanmalarını sağlamalıyız.
Başkalarını üzmeden değiştirmenin altıncı yolu şudur:
Her insanda gördüğünüz en küçük gelişmeyi takdir ediniz! Ve bunu samimi bir şekilde yapınız!
DERLEYEN...EMRE ŞEN (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]


Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık