Gelişmeye Zaman
Ayırmak Ve Başarıya Ulaşmak
Eylemden çok söz ettik. Buna karşılık, gerekli olan başka
tür bir eylem daha var: kendinizle ilgilenmek için yalnız kalmak. Bu da büyümenin
bir parçasıdır.
İş hayatında düzenli olarak denetleme yapılır: Hangi ürünler
satıyor? Kâr ediliyor mu? İlerleniyor mu? Yoksa tahminlerinin, beklentilerinin
gerisine mi düşüyorlar? Şirketin ekonomik durumunun sağlıklı olup olmadığını,
pazar payını kaybedip kaybetmediğini belirlemek için uzmanlar, muhasebeciler
çağrılır. Acil değişiklikler yapılmazsa iflas mı edecekler? Şirketlerin mevcut
durumu amaçlar ve tahminlerle karşılaştırılır. Bu kendini sınamadır.
Kendini motive eden kişi gelişmeye açtır. Gelişmenin değişme
olduğunu ve değişmenin de bilinenden bilinmeyene atlayarak riskler içerdiğini
kabul eder.
İnsanlar için de böyle olması gerek. Amaçlar belirlemek ve o
amaçlara ulaşmakta ciddiyseniz, kendinizi sınamalısınız. Kendinizi tanımaya ve
nasıl gittiğinizi değerlendirmeye zaman ayırmalısınız.
Kendini dürüstçe yansıtmak yararlı bir iştir, ama tamamen
gerçekçi olmazsanız bu yansıtmanın bir önemi kalmaz. Bu, gelişmenizi
değerlendirmeniz, öğrendiklerinizi gözden geçirmeniz, amaçların değişip
değişmemesi gerektiğine karar vermeniz ve önceliklerinizi yeniden düzenlemeniz
için bir fırsattır. Bu, kendinizi bütünüyle denetlemenizin ve daha önce hiç
olası görmediğiniz şeyleri başarmış olabileceğiniz için kendinizle gurur
duymanızın bir fırsatıdır.
Ya sizi geri çeken bir şey varsa ne yapacaksınız? Eski
alışkanlıklardan kurtulmakta zorlanıyor musunuz? Geçmişin yanlışları sizi
kızdırmaya devam mı ediyor? İşte şimdi olumlu düşünmeyi uygulama zamanıdır.
Geçmişin, köprünün altından geçmiş olan sular gibi olduğuna, dünün asla geri
gelmeyeceğine kendinizi inandırın. Önemli olan ve farkı yaratacak olan bugün ve
yarın ne yapacağınızdır.
İnsanlar birçok kez düşüncelerinin sessizliğinde, kendilerini
yıpranmış, kaynakları tükenmiş, tamamen bitkin düşmüş görme gereksinimi
duyarlar ve sonra buna karşılık, hâlâ kaçırılmamış olan fırsatlara bakarlar.
Bu, açtığınız bir kuyunun dolup taşan bir enerji deposuna dönüşmesine ya da hiç
para çekilmemiş bir banka hesabı bulmaya benzer.
Muhasebeciler, T-hesabı denen ilginç bir araç kullanırlar.
T'nin sol tarafında —araba, ev gibi sahip olduğunuz— varlıklar sıralanır. Sağ
tarafta da borçlarınız... Sonra her sütun toplanır. Borçlar varlıklardan fazla
ise sorun vardır. Ama varlıklar daha fazla ise hesap güvenlidir. Varlıklar ne
kadar çoksa o kadar iyi olur.
Biz de düzenli olarak kendimizin bir T-hesabını çıkarmalıyız.
Buna "borçlarımızı" (korkular, şüpheler, engeller, kendimizle ilgili
olumsuz düşünceler gibi) ve varlıklarımızı (yeteneklerimiz, değerli
deneyimlerimiz, becerilerimiz, dostlarımız, bilgi gibi) sıralamalıyız. Bunları
nasıl hesaplayacağız? Çoğu kez sıkıntıdan kurtulmak için size gereken tek şey
kişisel T-hesabıdır. Böylece, borçlarınız varlıkları aşıyor olsa bile,
gereksinimlerinizin dürüst bir hesabına ve ilerlemek için bir başlangıç
noktasına sahip olacaksınız.
Kendini yansıtmanın size kazandırdıkları şunlardır:
— Şu anda bulunduğumuz yerden daha önemli olan gittiğimiz
yön hakkında güvenimizi tazeler.
— Dünün sorunlarından ve bizi çökertiyor olabilen diğer
gereksiz yüklerden kurtulmamıza yardım eder.
— Önceliklerimizi yemden belirler; hiçbir şey bir numaralı
önceliğe sahip olmadan yapılmaz.
— Yaşama sahip olduğumuz her şeyi verebilmemiz için bizi
yeniden harekete geçirir.
DERLEYEN:DR PİST