Güzel Konuşma

Konfüçyüs’e: “Eğer bir ülkede yönetici olsaydınız, ilk iş olarak ne yapmak isterdiniz?” diye sordular. “Kuşkusuz ilk iş olarak dili düzeltirdim.” Diye karşılık verdi Dinleyiciler şaşırdılar: “Niçin?” dediler. Konfüçyüs’ün karşılığı şöyle oldu: “Çünkü” dedi, “eğer dilde bozukluk varsa, söylenen şey, söylenmek isteneni anlatmaz; eğer söylenen istenen anlamı yansıtmazsa, yapılması istenen şey yapılmaz; eğer istenen yapılmazsa, ahlak ve sanat bozulmaya uğrar; eğer ahlak ve sanat bozulursa, adalet doğru yoldan çıkar; eğer adalet doğru yoldan çıkarsa, halk çaresiz bir bunalıma sürüklenir. Sonunda söylenen söz hakkında doğru karar verme fırsatı kalmaz. Böyle bir durumu önlemek, her şeyden önemlidir.” -ALINTI- Konuşma Sanatı(KONFİÇYUS ve DİL) --------------------------------------------------------------------- (kişisel gelişim, etkili ve güzel konuşma, güzel konuşma kursları, güzel konuşma sanatı, güzel konuşma diksiyon, konusma, güzel, konuşma teknikleri, konuşma, kişisel başarı) (Editör)Devamını Oku »

Doğuda Kadırkan ormanını aşarak milleti öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. Batıda Kengü Tarman'a kadar Türk milletini öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. O zamanda kul kullu olmuştu, cariye cariyeli olmuştu. Küçük kardeş büyük kardeşini bilmezdi, oğlu babasını bilmezdi. Türk Milleti, Oğuz beyleri, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vazgeç, pişman ol. Disiplinsizliğinden dolayı [seni] beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve müstakil iyi iline karşı, kendin hata ettin, kötü hile soktun. Mukaddes Ötüken Ormanının milleti, gittin. Doğuya giden, gittin. Batıya giden, gittin. Kanın su gibi koştu, kemiğin dağ gibi yattı. Beylik erkek evladın kul oldu, hanımlık kız evladın cariye oldu. Bilmediğin için, kötülüğün yüzünden, amcan kağan uçup gitti. Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. içte aşsız, dışta donsuz. (elbisesiz, çıplak), düşkün, perişan millet üzerine oturdum. Küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. Babamızın...Devamını Oku »

"KONSTANTİNİYYE BİZİM OLACAKTIR" (Fatih Sultan Mehmet) Ey benim paşalarım, beylerim, ağalarım, bu Konstantiniyye cenginde silah arkadaşlarım! Sizleri, kararlaştırdığım umumi taarruzda, şimdiye kadar gösterdiğinizden daha büyük fedakarlık istemek için buraya topladım. Cihana nam salmış bu şehri zaptedeceksiniz. Bu şehri zapteden kahramanlar olarak, şan ve şerefle yad edileceksiniz. Sahiplerinin, bize daima pusu kurduğu bu şehri aldıktan sonra, kapılarımız açık yatabileceğiz. Kale duvarlarını toplarımızla o kadar hırpaladık ki, size, taarruz hedefi olarak bir kale değil, bir virane gösteriyorum. Fakat bununla beraber, şehrin alınması kolay değildir. Sur enkazı üzerine atılacak yiğitlerim büyük tehlikeler ve tuzaklarla karşılaşacaklardır. Maharetimiz, cesaretimiz her şeye galebe çalacaktır. Zafer rüzgarı bizden yana esmektedir. Konstantiniyye bizim olacaktır. Bütün yiğitliklerinizi takınınız, askerlerimi şevk ile döğüşmek üzere coşturunuz. Askerlerime anlatınız ki; askerlik namus, itaat v...Devamını Oku »

Ben, Floransalı müteveffa Vincenzio Galilei’nin bu mahkeme huzurunda yargılanan 70 yaşındaki oğlu Galileo Galilei, pek yüce ve muhterem Lord kardinaller, bütün Hıristiyan dünyasında, dine aykırı sapıklıkları araştıran ve inceleyen yüksek Engizisyon Mahkemesi hakimleri önünde, iki elimle de İncil'e el basarak ve gözlerimi ondan ayırmayarak yemin ediyorum ki, Kutsal Katolik Kilisesi'nin inandıklarına, vaaz ettiklerine ve öğrettiklerine her zaman inandım, şimdi de inanıyorum ve Allah'ın yardımıyle istikbalde de inanacağım. Fakat bu Kutsal Yer'in, güneşin, kainatın merkezi olduğu ve hareket etmediği ve kainatın merkezinin dünya olmadığı ve dünyanın hareket halinde olduğu hatalı düşüncelerimi terk etmem, ve bu yanlış doktrini sesli veya yazılı olarak benimsememem, savunmamam, ve diğerlerine öğretmemem gerektiği ihtar 'edilmesine ve bu doktrinin Kutsal Kitab'a aykırı olduğunun yazılı olarak da bildirilmesine rağmen, lanetlenmiş bu doktrin üzerinde duran bir kitap yazarak ve yayımlayarak, her...Devamını Oku »

Askerler, Apennies dağlarının zirvesinden bir sağanak gibi aktınız; önünüze çıkan ne varsa, hepsini ezdiniz, dağıttınız. Avusturya'nın zulmünden kurtulan Piemont, artık Fransa ile barış ve dostluk içinde yaşayacağının sevinci içinde. Milano şimdi sizindir. Cumhuriyet'imizin bayrağı, şimdi bütün Lombardi eyaletinde dalgalanıyor. Parma ve Modena dükleri, siyasi varlıklarını sadece sizin cömertliklerinize borçludur. Sizi, gururla tehdit eden ordu, artık sizin cesaretiniz karşısında sizi durduracak bir engel bulamıyor. Ne Po, ne Ticino, ne de Adda sizi bir gün için dahi durdurabildi. İtalya'nın bu çok övülen engelleri, size, boşuna karşı koymaya çalıştılar. Apennies dağlarını geçtiğiniz hızla oraları da zaptettiniz. Sizlerin bu büyük başarılarınız, ülkenizin kalbini sevince garketti. Sizin temsilcileriniz, sizin zaferinizi kutlamak ve anmak için Cumhuriyet'in her bölgesinde törenler yapılmasını emrettiler. Oralardaki babalarınız, analarınız, karılarınız, sevgilileriniz, sizlerin başarılan ...Devamını Oku »