Beyin ve Hafıza(Yaşlandıkça Hafızamız Geriler mi?)

Yaşlandıkça Hafızamız Geriler mi? “Gençliğimde hafızam çok iyi çalışıyordu, duyduğum hiçbir şeyi unutmuyordum. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değil” şeklindeki yakınmaları çevrenizdeki insanlardan sizler de duymuşsunuzdur. Belki sizin de bu tip şikayetleriniz vardır. Hepimize; zihinsel performansı artırmanın, hafızayı güçlendirmenin, dil öğrenmenin çeşitli yetenek ve becerileri geliştirmenin ancak gençken mümkün olduğu, yaş ilerledikçe de beyin gücümüzün zayıfladığı ve öğrenme kapasitemizin azaldığı öğretildi. Bunun en güçlü kanıtı olarak da hergün binlerce beyin hücremizin ölmesi ve bir daha da yenilerinin gelmemesi gösterildi. Oysa basit bir matematiksel hesapla bunun doğru olmadığını görebiliriz. Beyin hücrelerinin başlangıçtaki toplam sayısı:……………………….. 10,000,000,000 Hergün kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı:………..……………….……10,000 1 yılda kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı:……………………..……3,650,000 10 yılda kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı:…………………….…..36,500,000 70 yılda kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı:………………………255,500,000 70 yaşına geldiğimizde kaybettiğimiz beyin hücreleri toplam beyin hücrelerinin yüzde üçünden daha az oluyor. Bu nedenle beyin hücrelerinin kaybı önemli ölçüde bir zihinsel düşüşe neden olmuyor. Konu ile ilgili yapılan son bilimsel araştırmalar, zeka seviyemizi ve zihinsel performansımızı belirleyen şeyin aslında beynimizdeki hücrelerin sayısı olmayıp bu hücrelerin birbirleriyle yaptıkları bağlantı miktarı olduğunu belirlemiştir. Kitap okuma, düşünme ve çeşitli hafıza egzersizleri yapma gibi zihni faaliyetler, yaşlanma belirtilerini azaltmaktadır. Amerika’nın ünlü bilim teknik dergisinde K. Keaton’un yazdığına göre, araştırmaların vardığı en son noktalardan biri “yaşlanmayı geciktirmenin en iyi çaresi beynin mümkün olduğu kadar çok çalıştırılmasıdır”. Zihni faaliyetler, beyindeki bazı hormonları harekete geçirerek hücrelerin ömrünü uzatmaktadır. Hayatı boyunca sürekli öğrenerek zihinsel faaliyetlerini en üst düzeyde sürdüren ünlü yazarların, bestekarların ve şairlerin hayatları incelendiğinde çoğunun 80-90 yaşına kadar yaşamış olduğu görülür. “Yeni Binyıl” şiir dergisi tarafından “Yaşayan En Büyük Türk Şairi seçilen Sedat Umran yaşlı bir şair. Biyolojik yaşı 76; ama o bunu hiç hissetmiyor ve önemsemiyor. Şiir yazdıkça genç kaldığını söylüyor. Sedat Umran şairliği şöyle anlatıyor: “Şiir ebedi gençliği yakalama işidir. Şair, doğuran kişi, şiiri üreten… şair içgüdüdeki yazma zorunluluğudur. Şiir yazdıkça yaşadığımı hissediyorum; çünkü şairler yazdıkça yaşarlar.” Sonuç olarak beynini sürekli çalıştıranlar, her gün yeni şeyler öğrenenler ve daima olumlu düşünenler hangi yaşta olurlarsa olsunlar beyin güçlerini geliştirir ve hafıza performanslarını korurlar. -alıntı- Beyin ve Hafıza(Yaşlandıkça Hafızamız Geriler mi?) nlp eğitimleri, hipnoz , eğitmenler için eğitimler, NLP, nlp İzmir, öss, danışmanlık, koçluk, ders, cinsellik, sevgi, aşk, hızlı okuma, başarı, kariyer