Zihin Haritası Yöntemi!

Zihin Haritası Yöntemi!

Geleneksel not alma şekilleri Eğer siz de daha önce belirttiğin %99’luk orana dahilseniz, şöyle not alacaksınız demektir: Sözcükleri genellikle cümle ya da deyim içinde kullanacaksınız. Her şeyi listeleyeceksiniz. “İleri düzeyde” not almada düşüncelerinizi organize etmek için sayıları ya da harfleri kullanacaksınız.

Notları öylesine lineer düzende alacaksınız ki bilgi sanki bir yazı da ya da konuşmacıdan alınıyormuş gibi duracak.
Ya da dümdüz yazacaksınız. Not almak için mavi, siyah ya da gri tükenmez veya kurşun kalem kullanacaksınız.

Son yıllarda kendimizi gerçekte olduğumuz kadar yaratıcı hissetmemizin nedeni not alma şeklimiz olabilir mi? İki
aynı zamanda Yaratıcılık eksikliğinden yakınırken bir yandan da Yaratıcılık’m doğasım yanlış anlıyor olmanın nedeni
olabilir mi peki?

Gelin daha ileri gidelim.

Önce not aldığımız mavi, siyah ve gri renklere bakalım. Bunu yapmamızın nedeni okulda bize böyle öğretmiş olmaları.

(Okulda bize sadece tek renkle siyah/mavi yazmayı değil, aynı zamanda tek tür mürekkep kullanmayı öğrettiler.

Bu katı kurala uymayan her öğrenci 35 satır fazla ödevle cezalandırılıyordu!)

Beyniniz bu konuda kendini nasıl hissediyor?

Beyninize göre mavi, siyah ya da gri tek (mono) bir renk (krom). Bu, bu renkten gözlerinize gelen ışık dalgalarının
belirh olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle, tek bir siyah, gri ya da mavi renk mono (tek) bilgi tonu demek oluyor.

“Mono” ve “ton” kavramlarını birleştirdiğimizde hangi sözcüğü elde ediyoruz? Monoton. Peki monoton şeyleri tanımlamak
için hangi sözcüğü kullanıyoruz? Sıkıcı!

Beyniniz sıkıldığında ne yapar? Çoğu insan aşağıdaki yanıtlardan biriyle karşı karşıya kalır:


• Kurtulmaya çalışır

• Sesini kısar

• Kendini kapatır

• Ölür

• Hayal kurar

• Kayar

• Uyur

Bu nedenle verimli gücü ortaya çıkarmak için kullanılan mevcut yöntem yaratıcı zihinleri sıkmakta ve moıtmaktadır!

Bunun hangi ulustan olduğunuzla ya da hangi dili konuştuğunuzla ilgisi yoktur. Eğer İngilizce, Almanca, İspanyolca
ya da Rusça konuşuyorsanız, sıkıcı çizgiler soldan sağa gider. Eğer diliniz İbranice ya da Arapça ise, sıkıcı çizgiler
sağdan sola gidecektir! Söz konusu olan Mandarin Çincesi ise, sıkıcı çizgileri yukarı çıkıp aşağı iner. Beyniniz
hangi 90 derecelik açıda uyuduğunu önemsemez. Hepsinde uyuyabilir!

Bu neden olur?

Beyninizin normalde not alırken kullandığı araçları düşünün:

Sözcükler, listeler, çizgiler, sayılar, düzen, dizi, harfler -sol beynin zihinsel becerileri.

Mesele anlaşılıyor.

Aşağıdaki boşluğa sağ beyinden gelen hangi becerilerin kullanıldığını not edin.

Doğru tahmin ettiniz! Cevabınız için boşluk bırakmadık, çünkü cevap “hiç!”. Buraya yazılabilecek imge yok, kod yok, renk yok, boyut yok, “bütün resim” yok, görsel ritim yok, uzaysal farkındalık yok.

Başka bir deyişle, geleneksel not alma yöntemleri üzerine düşenin ancak yarısını yapıyor! Artık bu işi gerektiği gibi
yapmanın zamanı geldi. Bir kez daha tekrarlayalım: Tek bacaklı, tek kollu bir koşucu gibi becerilerimizin yalnızca
yarısını kullanmamız, büyük bir verim eksikliğiyle faaliyet göstermekten başka bir şey değil.

Üzerine yazdığımız satırlar, ardına inanılmaz derecede yaratıcı olan beyinlerimizi hapsettiğimiz hapishane  parmaklıklarından başka bir şey değil.

Şimdi gelin, beynimizin düşüncelerini tıpkı düşündüğü gibi görselleştirmesine izin vermemiz halinde neler olabileceğini
görelim. Bunun dümdüz çizgiler halinde olamayacağını öğrendik bile!

Işın Yayan Düşünme ve Sonsuz Yaratıcı Potansiyelinizin Kanıtı

Beyniniz, bilgisayar gibi, lineer ve ardışık olarak düşünmez. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi ışın yayarak ve patlarcasına
düşünür.

Işın yayarak ve patlarcasına düşünme Işın yayarak düşünmenin nasıl olduğunu görmek için aşağıdaki İşın Yayan ve Yaratıcı Düşünme Oyunu’nu oynamayı deneyin. Bu nasıl düşündüğünüz konusundaki düşüncelerinizi sonsuza dek değiştirecektir.

Aşağıda bir yüzün merkezine yerleşmiş olan ve İngilizcede “eğlence” anlamına gelen “FUN” sözcüğünü görüyorsunuz.
Bu yüzden beş dal ışın gibi yayılmakta ve bu dalların her birinden de beşer dal daha çıkmaktadır. Tıpkı bir ağaç
ya da nehir deltası gibi.

Oyun şöyle: Ana dalların üzerine, FUN (eğlence) dediğinizde aklınıza ilk gelen beş sözcüğü, her biri bir dalın
üzerine gelecek şekilde yazın. Sonra, bu dallardan çıkan dallara geçin ve her ana dalın üzerine yazdığınız sözcüğü
düşündüğünüzde aklınıza gelen ilk beş sözcüğü bunların üzerine yazın (yine her dala bir sözcük gelecek). Bütün dalları
tamamladıktan sonra yazdıklarınızı okuyun.

Bu egzersizi yapabildiniz mi?

Elbette yaptınız!

Basit miydi?

Elbette basitti!

Başlangıçta göründüğünden daha mı açık ve netti?

Kesinlikle!


Düşünsenize. Beyniniz az önce çok önemli bir şey yaptı.

Tek bir kavramı, “FUN”ı (eğlenceyi) aldınız ve bundan beş temel fikir çıkardınız. Böylece ilk yaratıcı çıktınızı beşle
çarpmış oldunuz. Bu yaratıcı çıktıda yüzde 500 artış demektir.

Sonra, beş yeni, taptaze fikri aldınız ve bunların her birinden başka yeni fikirler çıkardınız. Başka bir yüzde 500’lük artış daha! Bu kadar kısa bir zamanda tek bir fikirden yola çıkıp 30 yeni fikir yarattınız.

Şimdi kendinize sorun: Orijinal beş kiUt sözcükten çıkan bu 25 sözcüğün her birinden yeni sözcükler / fikirler
çıkaramaz mıyım? Elbette çıkarabilirsiniz. Bu da 125 fikrin yaratılması anlamına gelir!

Bunların her birine yeni 5 sözcük ekleyebilir misiniz?

Tabii ekleyebilirsiniz. Etti 625 fikir! Bu da başlangıca oranla % 6250 daha fazla fikir anlamına geliyor.

Bir sonraki aşamaya geçebilir misiniz? Ondan sonrakine? Sonrakine? Geçebilirsiniz.

Bu ne kadar sürer?

Sonsuza kadar.

Kaç fikir yaratabilirsiniz?

Sonsuz sayıda.

Tebrikler. Temel Zihin Haritası tekniğini kullanarak yaratıcı potansiyelinizin sınırsız olduğunu gösterdiniz.

Sırada daha da iyi haberler var.

Işın Yayan ve Yaratıcı Düşünme Oyunu’nda, hâlâ sol beyninizi kullanıyordunuz. Sağ beynin sihirli niteliklerinin,
geçerliliği zaten kanıtlanmış olan sonsuz Yaratıcı Düşünme kapasitesine eklendiğini düşünün. Temel Zihin Haritası
formuna renkleri, görsel ritmi, imgeleri, resimleri, kodları, boyutu kullanarak ekleme yaptığınızı varsayın. Bunu
yaparsanız, yeniden tüm bedenini kullanabilen koşucu gibi olursunuz; yeteneklerinizi sinerjik olarak katlarsınız.
Sonsuz yaratıcı kapasiteye ekstra güç, renk, boyut katarsınız.

Yaratıcı Zihin Haritaları

FUN oyununda temel bir Zihin Haritası oluşturdunuz.

Tam bir Yaratıcı Zihin Haritası yaratmak çok basit, kolay ve keyifli bir iştir

1. Yan çevrilmiş boş bir sayfanın ortasından başlayın. Neden? Beyninize yaratıcı özgürlük hakkı tanıma ve bütün yönlere ışın yayma olanağı sağlamak için.

2. Merkezdeki fikriniz için bir imge kullanın. Neden? Yaratıcı güç söz konusuyken bir imge binlerce sözcüğe
bedeldir ve hem gözlerinize bayram ettirir hem de dikkatinizi toplamanızı sağlar.

3. Renkler kullanın. Neden? Çünkü renk Yaratıcı Düşünme’yi uyarır, yaratıcı düşüncenin alanlarını ayırt etmenizi sağlar, beyninizin görsel merkezlerini uyarır ve dikkatinizi ve ilginizi yoğunlaştırmanızı kolaylaştırır.

4. Ana dallan merkezdeki imgeye bağlaym. İkinci ve üçüncü aşama dallan da ilk ve ikinci aşamadaki dallara bağlayın vb. Neden? Çünkü beyin birleşme yöntemiyle çalışır. Eğer dallar sayfaya bağlı olursa, fikirler de kafanıza bağlı olur ve daha fazla yaratıcı düşüncenin ortaya çıkmasını sağlar. Aynı zamanda temel yapıyı yaratır ve korur; tıpkı iskeletin, kasların
ve bağ dokularının bedeni bir arada tutması gibi.

5. Dallar dümdüz değil, kıvrımlı olsun. Neden? Çünkü düz çizgilerden oluşan bir Zihin Haritası gözünüze
sıkıcı gelir. Doğada rastladığınız kıvrımlı çizgiler beynin ilgisini daha fazla çeker.

6 . Her satır için bir sözcük kullanın. Neden? Çünkü FUN egzersizinden de bildiğiniz gibi, her sözcük ya da imge kendi yaratıcı düşüncelerini ortaya çıkarır.

Tek sözcük kullandığınızda, her birinin yeni düşüncelere ışık tutma olasılığı artar. Deyimler ve cümleler bu tetikleyici etkiyi azaltır.

7. İmgeler kullanın. Neden? Çünkü imgeler ve sembolleri hatırlamak kolaydır; bunlar yeni ve yaratıcı birleşimler doğururlar.
Artık insanlık tarihinin kullandığı en güçlü Yaratıcı düşünce aracı konusunda bilgi sahibisiniz: Zihin Haritası.

Michael Michalko, çok satan kitabı Cracking Creativity'de, Zihin Haritaları’nı “lineer düşünmesi ye karşı bütün beyin alternatifi” olarak tanımlamaktadır.

Zihin Haritaları’nın birçok avantajına da değinmektedir. Bu avantajların bazıları şöyle sıralanabilir:

“Bütün beyni faaliyete geçirir.”

“Konu üzerinde yoğunlaşır.”

“Konunun ayrıntılı bir organizasyonunu geliştirmenize olanak tanır.”

“Bilginin farklı parçaları arasında bağlantı kurar.”

“Hem detayları hem de bütün resmi görmenizi sağlar.”

“Size konu hakkında bildiklerinizin grafik sunumunu verir. Açıklarınızı kolayca fark etmenizi
sağlar.”

“Kavramları gruplandırmanıza ve karşılaştırma yapmanıza olanak tanır.”

“Düşünmenizi aktif tutar; problem çözümünde yanıta gitgide biraz daha yaklaşmanızı sağlar.”

“Konunun üzerinde yoğunlaşmanızı gerektirir. Bu da bilgilerin bellekte kısa vadeden uzun vadeye
aktarılmasını kolaylaştırır.”

“Bütün yönlere uzanır ve düşünceleri her açıdan yakalar.”

Büyük Dahiler ve Not Alma

Zihin Haritası oluşturmaya başladığınızda, siz de düşüncelerini gözle görülür hale getirmek, böylece disiplinlerine
doğru yaratıcı adımlar atmak üzere Zihin Haritası’nın temel unsurlarını kullanan büyük dahiler grubuna katılacaksınız.
Bu dahiler arasında “Geçen Binyılm Beyni” seçilen Leonardo Da Vinci; büyük heykeltıraş ve ressam Michelangelo;
ünlü biyolog Charles Darwin; yerçekimi kanunlarını keşfeden Isaac Newton; izafiyet teorisinin kâşifi Albert
Einstein; ünlü siyasi lider ve yazar Winston Chuırchill; 20. yüzyıl sanatının çehresini değiştiren Pablo Picasso; Ingiliz
düşünürü ve şairi William Blake; elektrik ampulünün mucidi Thomas Edison; astronomi konusundaki görüşleriyle
yeni bir çığır açan Galileo; Nobel ödüllü bilim adamı Richard Feynman; iki kez Nobel ödülü kazanan kimyacı ve
radyolog Marie Curie; ünlü dansçı ve koreograf Martha Graham da bulunmaktadır.

Yani doğru yerdesiniz! Pek çok kişi İtalyan Rönesansı’nın, lineer düşünme hapishanesinden kaçan yaratıcı dahilerin sayesinde gerçekleştiğini düşünmektedir. Bu dahiler düşünce ve fikirlerini yalnızca satırlar ve sözcükler aracılığıyla değil, aynı zamanda ve hatta daha güçlü bir şekilde imgeler diliyle, çizimlerle, diyagramlarla, kıodlarla, sembollerle, grafiklerle gözle görülür hale getirmişlerdir.

Tarihten Örnek: Leonardo Da Vinci

Yeni bir çığır açacak kadar parlak binlerce fikri ortaya atmak için görsel dili kullanan büyük bir yaratıcı deha görmek istiyorsanız, Leonardo Da Vinci’nin defterlerine bakmanız yeterli. Leonardo, beynine hücum eden düşünceleri kâğıda dökmek için en saf yol olarak imgeleri, diyagramları, sembolleri ve illüstrasyonları kullanmayı seçti.

Leonardo’nun, büyük bir yaratıcı dehanın görüşlerini içermeleri nedeniyle dünyanın en değerli kitaplarından kabul edilen defterlerinin en can alıcı kısmını çizimleri oluşturur. Bu çizimler, Leonardo’nun resim, fizyoloji, mühendislik, biyoloji
gibi alanlarda düşüncelerini keşfetmesine yardımcı olmuştur. Leonardo için sözcüklerin dili, imgelerin dilinden sonra ikinci planda gelmekte ve yaratıcı düşünceleriyle keşiflerini etiketlemek belirlemek veya tanımlamak için kullanılmaktadır.
Ona göre Yaratıcı Düşünce’nin temel aracı imgelerin dilidir.

Tarihten Örnek; Galileo Galilei Galileo dünyanın en büyük yaratıcı düşünen dahilerinden biridir. 16. yüzyılın sonlarında, 17.
yüzyılın başlarında kendi not alma tekniklerini kullanarak bilimde devrim yapılmasına yardımcı olmuştur. Çağdaşları bilimsel problemlerin analizinde geleneksel sözel ve matematiksel yaklaşımları kullanırlarken, Galileo, tıpkı Leonardo gibi,
düşüncelerini illüstrasyonlar ve diyagramlar kullanarak gözle görülür hale getirmiştir.

Galileo’nun da tıpkı Leonardo gibi hayal kurmayı çok sevmesi ilginçtir. Bugün çok ünlü olan “Lamba Efsanesi”ne göre, Galileo bir “Eureka” deneyimi yaşadığmda, dalgın dalgın Pisa Katedrali’nde ileri geri sallanıp duran lambaları seyrediyordu.

Lamba ne kadar sallanırsa sallansın, bir gidip gelmeyi tamamlaması için hep aynı sürenin geçmesi gerekiyordu. Galileo bu izokronizm gözlemini kullanarak Sarkaç Yasası’nı geliştirdi.

Tarihten Örnek:
Richard Feynman Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman genç bir adamken, hayal gücünün ve görselleştirmenin Yaratıcı Düşünme Süreci’nin en önemli parçası olduğunu fark etti. Bunun üzerine hayal etme oyunları
oynadı ve kendi kendine çizim yapmayı öğrrendi.

Galileo gibi Feynman da çağdaşlarının geleneksel not alma tekniklerinden uzak durdu ve bütün kuantum ayrodinamiği teorisini görsel ve şematik hale getirmeye karar verdi. Bu, günümüzde çok ünlü olan Feynman diyagramlarını -partikül etkileşiminin resimli sunumunu ortaya çıkardı. Bugün dünyada birçok öğrenci tarafından kullanılan bu diyagramlar,
fizik ve genel bilim alanlarında fikirler yaratmayı, fikirleri anlamayı ve hatırlamayı kolaylaştırmaktadır.

Feynman bu diyagramlarla o kadar gurur duyuyordu ki arabasının üzerine bile yaptırmıştı! 20. Yüzyılın Beyni olan Albert Einstein da Yaratıcı Düşünce’nin geleneksel standart lineer, sayısal ve sözel formlarına karşı çıkmıştır. Leonardo
ve Galilei gibi, Einstein da bunların yararlı olan ama gerekli olmayan araçlar olduğuna, hayal gücünün çok daha büyük önem taşıdığına inanmış ve şöyle demiştir: “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir, çünkü hayal gücü sınırsızdır.” Yakın arkadaşı Maurice Solovine’e yazdığı mektupta, bilim felsefesini sözcükleri kullanarak ifade etmekte çok zorlandığını,
çünkü bu yollarla düşünmediğini söylemiştir.

Kendisi çok daha diyagramatik ve şematik düşünmektedir.

Tarihten Örnek: Charles Darvvin

Darvvin de Zihin Haritası kullananlardandı. Evrim Teorisi’ni geliştirirken önünde çok önemli bir görev onu bekliyordu. Doğal dünyayı olabildiğince yakından inceleyip keşfetmesi, türleri ve birbirleriyle ilişkilerini sınıflandırması, doğadaki düzenleri
ve düzensizlikleri açıklaması, büyümenin ve çeşitliliğin doğasını anlaması gerekiyordu. Bunu nasıl mı yaptı? Temel Zihin Haritaları ile!

Darvvin temel bir Zihin Haritası formu geliştirdi.

Sanki bir ağacın dalları çıkıyordu. Daha önceki EUN çalışmasında da benzer bir şey yapılmıştı.

Danvin bu temel Zihin Haritası formlarını, büyük miktarlarda veri toplamasına, bunları organize etmesine,
çeşitli maddeler arasındaki ilişkileri görmesine ve bundan yeni bir farkındalık yaratmasına yardımcı olacak tek etkin yol olarak kullandı. Darwin’in ilk üç Zihin Haritası’nı çizdikten sonra 15 ay içinde Evrim Teorisi’nin en önemli bileşenlerini
oluşturduğu söylenmektedir.

Darvvin’in not alma metodu Artık Zihin Haritası Yaratıcı Düşünme bilgilerine sahip olduğunuza göre, Yaratıcılık Çalışması’na hazırsınız.

Yaratıcılık Çalışması

1. Notlarınızda Renk Kullanın


Notlarınızda her zaman renk kullanın. Dört renkli bir kalemle işe başlayın ve ilerledikçe başka renklere geçin.
Renk, notları daha ilginç kılar. Yaratıcı Düşünme süreçlerinizi uyarır ve kesinlikle yaşamınıza renk katar!

2. Hayal Kurun ve Rüya Görün!

Hayal kurmak da rüya görmek de görsel Yaratıcı Kaslarınızı güçlendirir. Tercihen Zihin Haritası formuna rüyalarınızdaki
fikirleri ve imgeleri not edin. Bu, Zihin Haritası notlarınızın daha renkli olmasını ve göze daha fazla hitap
etmesini sağlayacaktır.

3. Işın Yayarak Düşünün


Haftada bir kez, sizi ilgilendiren bir sözcük ya da kavramı alın ve FUN oyunu oynayın. Bu, Zihin Haritası becerilerinizi
canh tutacaktır.

4. Zihin Haritası

Keşfetmeniz gereken yaratıcılıkla ilgili bir problem olduğunda bir Zihin Haritası çizin. Bunu aşağıdaki aşamalara
göre yapın; FUN oyunu beyin fırtınasında yaptığınız gibi, hızlı bir Zihin Haritası beyin fırtınası yapın. Buna beynimizi
dilediğince renk, imge ve bilgi katın. Bu egzersiz hızlı yapılmak zorundadır.

Beyniniz bir süre bunun üzerinde düşünsün; en azından bir saatlik bir mola verin.

Zihin Haritası’na geri dönün ve sahip olduğunuz yeni düşünceleri ekleyin.

Zihin Haritanıza yakından bakın; dalların unsurları arasında yeni bağlantılar varsa bulmaya çalışın.

Bu unsurları kodlarla, renklerle oklarla birbirine bağlayın.

Yeni ana bağlantıları belirleyin.

Beyninizin bunun üzerinde düşünmesi için yine mola verin.

Zihin Haritanıza bir kez daha bakın; görebildiğiniz yeni bağlantılar varsa belirleyin ve işaretleyin.

Zihin Haritanıza geri dönün ve çözüme karar verin!

5. Zihin Haritası Defterleri Tutun


Görsel Zihin Haritası notları alan bir başka büyük yaratıcı dahi de Thomas Edison idi. Edison bunu yapmıştı, çünkü
Leonardo Da Vinci de yapıyordu!

Edison, içinde yakıcı bir yaratıcı arzu hissetti ve yaratıcı dehasını ateşlemenin en iyi yolunun kahramanı Leonardo’nun
izinden gitmek olduğuna karar verdi. Leonardo örneğini esas alan Edison, Yaratıcı Düşünme süreçlerinin her
aşamasını görsel illüstrasyonlarla kaydetti. Bunu büyük bir dikkat ve tutkuyla yaptı. Yaklaşık 3500 defter doldurdu.

6. Zihin Haritalannı Yaratıcı İletişim Aracı


Olarak Kullanın Eğer herhangi bir konuşma yapmak zorundaysanız, fikirlerinizin başarılı bir sunumunu oluşturmayı garantilemek için bir Yaratıcı Zihin Haritası kullanın.

Konuşmanız bir yemekten ya da kutlamadan sonra yapacağınız kısa bir teşekkür konuşması ya da çok önemli bir
iş sunumu olabilir; hiç fark etmez. Yaratıcı Zihin Haritası’nın standart, normal, lineer, sıkıcı, monoton, önceden
hazırlanmış, mizah duygusundan uzak, insanların toplum önünde konuşmaktan korkmasına neden olan, dinleyicileri
de bunaltan sunumlara göre birçok avantajı vardır.

Zihin Haritası kullanarak zihninizi (ve kendinizi) özgür bırakabilir, düşüncelerinizi çabucak organize edebilir, bunları
uygun bir düzene sokabilir ve konuşmak üzere ayağa kalktığınızda hayal gücünüzü harekete geçirecek bütün temel
fikirleri ve imgeleri buna dahil edebilirsiniz. Bu sizin gevşemenizi, doğal bir şekilde ve spontane konuşmanızı
sağlayacaktır. Bu da ilgih herkesin rahatlayıp keyif almasını sağlayacaktır elbette.

7. Zihin Haritası ve Geleceği Yaratmak


Bu egzersizde Zihin Haritanızın merkezine kendi imgenizi ya da sembolünüzü yerleştirin ve ana dallar olarak Beceriler,
Eğitim, Seyahat, Aile, Meslek, Refah, Arkadaşlar, Hedefler, Hobiler vb. başlıkları alın. Bu Zihin Haritası’nda
ideal geleceğinizi yaratın. Sanki sihirli lambadan çıkan bir cin bütün isteklerinizi gerçekleştirecekmiş gibi, yaşamınızın
geri kalan kısmının Zihin Haritası’m oluşturun.

İdeal gelecek Zihin Haritası’nı oluşturduktan sonra. Beyin Grubunuz ile birlikte bunun gerçek olma olasılığı üzerinde
durun. Birçok kişi bu “kendi yaşamını yarat Zihin Haritası” yaklaşımını denedi ve inanılmaz başarılı oldu. Zihin

Haritalan’nı yarattıktan sonra birkaç yıl içinde planlarının %80’inin gerçekleşmiş olduğunu gördüler.

8. Sadece İmgelerden İbaret Bir Zihin Haritası

Sadece imgeleri kullanarak, hiç sözcük kullanmadan bir Zihin Haritası oluşturun. Beyniniz, sadece imgelerle
ilgilenirken farklı bağlantılar ve birleşimler yapar. Bir konuyu bu şekilde keşfederken, yaptığınız yeni yaratıcı bağlantılar
sizi şaşırtacaktır.


9. Zihin Haritalarınızı Renkli Olarak Şifrelendirin


Zihin Haritalarında rengi kod olarak kullanmak için dört yol bulmaya çalışın. Bağlantıları, zamanı, düşünceyi,
insanları, eylemleri göstermek için renk ve/veya doku kullanın.

10. Zihin Haritaları’nın Gelecekteki Yaşamınızda


İşinize Yaraması İçin Yollar Keşfedin Evde, işte, yaşamın bütün alanlarında Zihin Haritaları size her zaman yardımcı olabilir. Zihin Haritası’m geliştirmeye ve genişletmeye devam edin.. Kendi haritanıza başkalarının fikirlerini de ekleyin!



Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık