İnsan Kaynakları Nedir? Görevleri Nelerdir?

İnsan Kaynakları Nedir? Görevleri Nelerdir?

İnsan Kaynakları Nedir? Görevleri Nelerdir?

Kavramları, moda dünyasından esintiler şeklinde hazmeden ülkemizde, bir sürü kavram gibi; 'insan kaynakları' da birkaç samimi istisna dışında, sadece ve sadece moda olduğu, hatta kurumlara ve çalışanlara modern bir hava verdiği için baş tacı ediliyor. 

Hal böyle olunca da işletmeler 'personelcilikten' 'insan kaynakları' seviyesine yükselmeyi! en kolay ve en ucuz yöntemle gerçekleştiriyorlar. Ne yapıyorlar? Yeni bir pirinç levha yaptırıyorlar. 'Personel Müdürlüğü' yazan levhayı söküyorlar; yerine bu levhayı asıyorlar: 'İnsan Kaynakları Departmanı'.  

Böylece, patronlar bundan sonra 'insanımız biçim biçim, ölürüz insanımız için', diye hava atmaya ve kokteyllerde 'vallahi mirim benim en büyük sermayem insan sermayesidir' diyerek viski bardağını tutan ellerinin minik bir alyanslı yüzük taşıyan serçe parmağını, dinleyenin gözüne sokmaya hak kazanıyorlar.

Üstelik bu yeni ve çağdaş hamle! sırasında kırk yıllık 'müdürlüğün' adı da 'departman' olarak değişiyor. Zira, viski içene beyaz peynir didiklemek uymayacağı gibi, senfoni orkestrası kıvamında 'işte çağdaş Türkiye'nin! simgesi haline gelmiş 'insan kaynakları' kavramına da 'müdürlük' kelimesi yakışmıyor; hatta streç pantolon giymiş kadınların selülit deposu kalçalarına hırka bağlamaları gibi bir hava dahi vermiyor.

Bu sırada 'personel müdürlüğü'nde çalışan insanlar da büyük bir şaşkınlıkla memurluktan uzman yardımcılığına; şeflikten uzmanlığa yükseldiklerini! öğreniyorlar. Onlar da hak ettikleri terfilerin kendilerine nihayet teslim edildiği düşüncesi ile durumu eş ve dosta muştulayıp; hemen yeni kartvizitlerini bastırmak için girişimde bulunuyorlar.  

Ben başta bu düzenbazlığa kızıyordum; sonradan o kadar çok örneğine şahit oldum ki, kanıksadım. Hatta benden insan kaynakları departmanı kurmak için yardım isteyen bazı işletmelere, gözüm tutmadığı zaman, 'boşuna zahmet etmeyin, sizi pirinç bir levha parasına kurtaracak çözümler var', diyerek akıl vermeye başladım!

Personelcilik ile insan kaynakları yaklaşımı aynı şeyler mi; biri diğerinin modern adı mı? Katiyen böyle değil. İkisi de çalışanların yönetimine yönelik çabalar. Ancak, vaaz ettikleri politikalar çok farklı!

Tarihsel olarak personelcilik ve insan kaynakları kendilerine duyulan ihtiyaç çerçevesinde gelişmiş ve yerleşmişlerdir. Her ikisine yön veren 'varsayımlar' farklıdır. Her ikisi de tarihi gelişim içinde farklı zamanların farklı ihtiyaçlarına çözüm üretirler.  
Personelcilik merkantilizmden sanayi devrimine geçişin sonucu ortaya çıkmıştır. Sanayi devrimi; insanların bir araya geldikleri zaman ve belirli bir plana bağlı olarak bir bandın etrafında üretim yaptıklarında; o kadar sayıda insanın aritmetik toplamının yapacağı üretimin çok daha fevkinde üretim yapacaklarını fark etmeleridir.

Tabii ki, her gelişim gibi sanayi devrimi de teknolojide ulaşılan yeni bir boyutun yansımasıdır. İnsanlar artık el emeğinden çok daha çabuk, sağlam ve rasyonel bir biçimde üretimi yönlendirecek 'iş makinelerini' keşfetmişlerdir.

Bu makineler etrafında işçilerin ne şekilde dizilerek ve hangi hareketleri yaparak üretimi hızlandıracaklarının planlanması da mühendislere ait bir görevdir. İktisat tarihinde bu mühendislik planlamasının babalığını yapan Taylor yüzünden de bu döneme 'Taylorizm' adı verilmektedir.

Makineler ile teçhiz edilmiş ve mühendisler tarafından işçilerin görev tarifleri planlanmış fabrikalarda en önemli insan kaynağı tabi ki; planlamayı yapan mühendisler ve işçilerin belirli bir disiplin içinde çalışmalarını temin edecek 'ustabaşılar'dır. İşçiler sadece ve sadece kol emekleri ile vardırlar. Personelcilik böyle bir dönemin ürünüdür.

DERLEYEN: DRPİST

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık