Yurtdışında İş Bulmak
Global ekonomi, dünyanın her yerinde işsizlik yaratıyor. Yurtdışında iş arayanlar ise dolandırıcıların kurbanı. İlk Türk işçileri Almanya’da çalışmaya başlayalı neredeyse 50 yıl olacak. O zamandan beri Türk insanı ‘ekmeğinin peşinde gurbet ellere gitmek’ ne demektir çok iyi öğrendi.
Aradan geçen zaman içinde Türk insanı “yurtdışında iş bulma vaadiyle kandırılmanın” ne demek olduğunu da acı tecrübelerle öğrendi. Ekonomik krizin tavan yaptığı 2001 yılında Türkiye’de pek çok kalifiye eleman işsiz kalınca çareyi yurtdışına kapağı atmakta aradı.
Bu uğurda girişilen serüvenlerin pek azı mutlu sona ulaşırken çoğu insanın umutları ve paraları ‘yurtdışında iş bulma’ hayalinin rüzgarında savrulup gitti.
Fırsat bulsa pek çok Türk insanı ‘çalışmak için’ Amerika’ya veya İngiltere’ye kapağı atma derdinde. Oysa orada da şartlar o hale gelmiş durumda ki “Yurtdışında iş ararken dolandırıcıların tuzağına düşmeyin” diye insanları uyaran yazılar Amerikan medyasında yer almaya başladı.
Zorlu bir ekonomide pek çok kişi uzak yerlerde iş imkanı arıyor. Ama dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olun.
Kimileri de artan benzin fiyatları nedeniyle mümkün olduğunca evine yakın bir yerde iş bulmak istiyor. Ama ani kararlar almaktan kaçının.
Amerika dışında iş bulmak isteyen Amerikan vatandaşları için çalışma imkanları var ama Amerika’dan daimi olarak çıkıp yabancı bir ülkeye yerleşmek de çok zor.
Başka bir ülkede yaşayacağınız iş deneyiminin kariyerinize olumlu katkısı olacağını düşünüyor olabilirsiniz ama yurtdışında bulacağınız iş imkanları sizin kariyer beklentinizin çok altında olacağı gibi maddi anlamda da umutlarınızı yüksek tutmayın.
Bu Arada Dolandırıcılık Girişimlerine Dikkat
E-mail yoluyla aldığınız bir iş teklifi size ‘çok cazip’ görünüyorsa dikkatli olun! Büyük ihtimalle bir dolandırıcılık girişimiyle karşı karşıyasınız.
Maddi açıdan çok umutsuz bir dönemde olabilirsiniz. Hatta ufacık bir fırsatı bile değerlendirme konusunda kararlısınız. Ama sağduyunuzu asla kaybetmeyin! Dolandırıcıların yaptığı da tam olarak bu: Size ‘gerçek olamayacak kadar güzel’ bir öneri sunup aklınızı çeliyorlar.
Söz gelişi Amerika’daki çeşitli kişilere gönderilen bir mailde Bir İngiliz şirketinin adı verilerek çok cazip şartlarda iş teklifi yapılıyor. “Gelin, bizimle çalışın, Londra’da yerleşin” denildikten sonra 10.000 doların üstünde aylık maaş vaad ediliyor.
Teklifi kabul edip CV’nizi gönderdikten kısa süre sonra bir telefon alıyorsunuz: Çalışma izninizin alınması ve bu amaçla bankada bir miktar depozitin teminat olarak gösterilmesi gerektiği söylenerek 2.400 dolar gibi bir ön ödeme yapmanız isteniyor.
Bu bile sizin gözünüzü açmaya yetmediyse –ki bu tuzağa düşen çok kişi var- dolandırıcılara kolay bir av olmuşsunuz demektir! Geçmiş olsun!
Yurtdışında iş ararken aklınızda bulundurmanız gereken en önemli nokta şu:
Eğitiminiz ve kariyeriniz ne olursa olsun, gitmeyi hayal ettiğiniz ülkede de en az sizin kadar eğitimli, tecrübeli ve yetenekli insanlar var ve onlar da iş arıyorlar.
Bu durumda ‘yabancı ve uzak bir ülkede size ve yeteneklerinize çok ihtiyaç duyulan’ bir iş imkanının var olduğunu ve bu imkanın size altın tepsi içinde sunulacağını sanıyorsanız: Kesinlikle yanılıyorsunuz.
Eve Tahmincioglu kendi yazısında “Evde çalışarak büyük paralar kazanabilirsiniz” diyerek iş imkanları önermek suretiyle insanları kandırmaya çalışan kişilere karşı da dikkatli ve uyanık olunması gerektiğini belirterek e.mail yoluyla tanımadığınız birinin size ‘karlı ve yasal bir iş’ teklif etmesinin neredeyse imkansız olduğunun altını çiziyor.
Hiç tanımadığı kişilere iş ve ortaklık teklif edebilecek birileri gerçekten varsa, sizi neden seçtiklerini bir düşünün. Size yapılan teklifi daha başka kaç kişiye e.mail olarak gönderdiklerini tahmin edebiliyor musunuz?
Yurtdışında Eğitim Gören Türk Gençleri: Dikkat
Geçtiğimiz yıllarda Amerika ve İngiltere başta olmak üzere pek çok gelişmiş ülke ‘eğitim sektörünü’ bir geçim kapısı haline getirdi ve her yıl yüz binlerce yabancı öğrenciye kapılarını açtı. Bu süreç hala devam ediyor.
Üniversite eğitimi vermek ‘karlı bir işkolu’na dönüştüğü için Amerika ve İngiltere’deki pek çok özel okul ve üniversite dünyanın dört bir yanından öğrencileri çekmeye çalışıyorlar. Bu amaçla değişik ülkelerde eğitim fuarları düzenleniyor, okullar tanıtılıyor ve potansiyel müşteriler (yani öğrenciler) toplanmaya çalışılıyor.
Türkiye bu açıdan bakıldığında yabancı üniversiteler için çok karlı ve verimli bir Pazar çünkü öğrenci sayısı çok fazla. Türk öğrenciler yurtdışında devam ettikleri eğitim kurumuna aldıkları eğitimin kalitesine göre her yıl on binlerce dolar ödüyor.
Eğitim için ödenen bu paralar, ileriye dönük bir yatırım olarak düşünülüyor. Ancak dikkat: Ekonominin temel yasası olan arz-talep dengesi, işgücü piyasasında da hükmünü sürdürüyor. İşte o nedenle de Orta Batı’daki bir üniversitede aldığınız mühendislik veya işletme eğitiminin Türkiye’ye döner dönmez size iş kapılarını açacağını beklemek hata olur.
“Bu işin en doğrusunu ben bilirim, çünkü Amerika’da en iyi yerde bu işin eğitimini aldım” şeklindeki bir mantalite, Türkiye’de iş ararken avantajmış gibi görünebilir.
Ama bu tarz bir mantalitenin orta ve uzun vadede sizin kariyerinizi çok olumsuz etkileyeceğini ve çalışma imkanı bulacağınız yerlerde diğer iş arkadaşlarınız tarafından tepkiyle karşılanacağını göz önünde bulundurmakta fayda var.
DERLEYEN....DRPİST