Özgüven Eksikliği Nasıl Giderilir?

Özgüven Eksikliği Nasıl Giderilir?

 " Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilecek güç içimizde var " fakat çoğu zaman biz bunun farkında değilizdir.. NLP , bu gücün harekete geçmesine olanak sağlayan bir düşünce sistemidir.İngilizce Linklerimizi üyelerimiz görebilir.NLP ( Neuro Linguistic Programming ), dil ile iletişimin psikolojik yansılarını ve bu konu ile ilgili teknikleri kapsayan yeni bir alandır.
NLP’ nin özü modellemedir. Mükemmel performansa sahip olan başarılı kişilerin nasıl bu denli başarılı olabildikleri üzerinde yoğunlaşmışlardır. Tüm insanların belli becerileri var, ancak neden bazı insanlar bu becerilerde mükemmelleşmişlerdir?

Dünyanın en yüksek tepesi olan Everest Tepesine çıkabilir misiniz?.. Cevabınız muhtemelen HAYIR olacaktır. Peki Everest tepesine çıkan kimse var mıdır, elbette ki var, eğer herhangi bir insan Everest Tepesine çıkabildiyse siz de çıkabilirsiniz.. Çalışarak Everest tepesine çıkmak için gerekli olan bilgiyi ve beceriyi edinirseniz emin olun ki siz de çıkabilirsiniz.. Önemli olan oraya çıkmak ya da çıkmamak değildir ama çıkabileceğinizi , buna muktedir olabileceğinizi bilmek çok önemlidir.

Özgüven şu kavramlarla tanımlanabilir: fikirlerini kabul ettirmek, iyimserlik, istekli olmak, sevgi, gurur, bağımsızlık, güven, eleştirilere açık olmak, duygusal olgunluk ve kapasitesini doğru değerlendirme becerisine sahip olmak.

Özgüven Nedir?


Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik, boyun eğme, aşırı uyum gösterme, yalnızlık, eleştirilere karşı hassas olma, güvensizlik, depresyon, aşağılık duygusu ve sevilmediğini hissetme gibi kavramlarla tanımlanabilir.

Özgüven Eksikliği Nasıl Gelişir?


Aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duyguları, genellikle evde, okulda veya işte yaşadığımız kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar. Örneğin, siz büyüme aşamasındayken, ebeveynleriniz size sağlıklı ve destekleyici bir çevre sağlayamamış olabilir. Size karşı çok eleştirel, talepkar ve/veya aşırı koruyucu olabilirler. Sonuç olarak, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız.

•Aileden birini veya yakın bir arkadaşı kaybetmek. Örneğin: anne-babanızın boşanması, evinizden ilk kez ayrılıyor olmak (ailenizden ve arkadaşlarınızdan ayrı olmak), erkek/kız arkadaşınızdan ayrılmak.

•Başarısızlık, hayal kırıklığı gibi olumsuz olayları bir deneyim gibi algılamaktansa, bunların üzerinde fazla durmak.

•Kendini veya yeteneklerini çok acımasız bir şekilde eleştirmek.

•Olayların sonuçlarını, gerçekte olduklarından daha kötü bir şekilde değerlendirmek.

•Ailenizin ve arkadaşlarınızın, sizinle ilgili istek ve beklentilerini karşılayabilmek için çok fazla baskı hissetme ve bu
durumun sizin kendi kimliğinizi geliştirmenize ve kendinize ait kararlar almanıza mani olması.

•Gerçekçi olmayan hedefler belirleme.

•Başarısızlık korkusu. Örneğin; bir dersinizden kaldığınızda, kendinizi bir dersten kalmış, iyi bir insan olarak
düşünmektense, işe yaramaz ve başarısız biri olarak düşünmek.


Özgüveninizi Nasıl Arttırırsınız?

•Kendiniz hakkında olumlu düşünün.

•Gerçekçi olan ve beklentilerinizi karşılayan hedefler belirleyin. Makul seviyede hedefler belirleyin ki, böylece başardığınız
şeyler, başta ulaşmayı düşündüğünüz hedeflerlere yakın olsun. Bu durum, özgüveninizi ve kendinizle ilgili memnuniyetinizi destekler. Psikolojinin öncülerinden William James şöyle der: “ Kendinden memnun olmak = Ne başardığımız / Başarmayı hedeflediğimiz şey ”

•Bir şey başardığınızda kendinizle gurur duyun ve kendinizi ödüllendirin.

•Kötü veya üzücü bir şey olduğunda, olumsuz düşüncelerinizin farkına varın. Tamamen duygularınızla hareket etmek yerine,
içinde bulunduğunuz durum hakkında mantıklı olarak düşünün.

•Zayıf taraflarınız yerine, güçlü taraflarınıza ağırlık verin. Belirli konularda, diğerlerine göre daha becerikli ve iddialı olduğunuzun ve hayatınızın her alanında mükemmel olmanın imkansız bir şey olduğunun farkına varın.

•Yaptığınız ve başardığınız şeyleri sadece şansa bağlamayın. Bunun yerine, kişisel başarılarınız için kendinizle de gurur duyun.

•Fikirlerinizi savunun. Diğer bir ifadeyle, başkalarının haklarını ihlal etmeden, kendi duygularınızı, düşüncelerinizi, inançlarınızı, ihtiyaçlarınızı, dürüst ve net bir şekilde ifade etmeyi öğrenin.

•Haklarınıza sahip çıkmayı öğrenin ve sizin için makul olmayan isteklere “hayır” deyin. Fikirlerinizi açık ifade edebilme konusunda alacağınız bir eğitim, özgüveninizin gelişmesinde size çok yardımcı olabilir.

•Yaşamınızda önemli olduğuna inandığınız sorunların bir listesini çıkartın. Daha sonra bunları iyileştirmenin veya değiştirmenin yollarını yazın. Bütün sorunlarınız tabii ki kolay ve hızlı bir şekilde çözülemez ama hemen harekete geçebileceğiniz bazı alanlar da olacaktır.

Özgüveni İyileştirmek için Hatırlanması Gerekenler


• Kötü şeyler yerine iyi şeylere ağırlık verin.

• Kendiniz hakkında olumlu düşünün.

• Deneyimlerinizden ders çıkartın.

• Gerçekçi hedefler belirleyin.

• Cesaretli olun.

• Öğrenmeye devam edin.

• İşe yarar şeyler yapın.

• Basitliğe önem verin.

• Değişimi hoş karşılayın.

Özgüven; kendimize yönelik iyi duygular geliştirmemiz sonucu, kendimizi  iyi hissetmemiz demektir. Başka bir deyişle kendimiz olmaktan memnun olmak ve bunun sonucu olarak kendimiz ve çevremizle barışık olmamız demektir. Kısaca;"sevilebilir ve becerebilir olma" duygusudur da diyebiliriz.

Önemli bir savaş sırasında Japon bir komutan askerlerinin sayısının,  düşmanlarınkine kıyasla çok daha az olmasına rağmen, saldırıya geçmeye karar verir. Ordusunun kazanacağına olan güveni tamdır. Ancak, askerleri zafer konusunda oldukça kaygılıdır. Savaş alanına doğru ilerlerken, yol kenarındaki bir tapınakta durup hep birlikte dua ederler. Daha sonra komutan cebinden bozuk para çıkararak;" Şimdi yazı-tura atacağız. Eğer tura gelirse, biz kazanacağız, ama eğer yazı gelirse kaybedeceğiz, kaderimiz böylece ortaya çıkacak." der. Bozuk parayı havaya atar ve herkes sabırsızca paranın yere düşmesini bekler. Tura gelmiştir. Askerler çok sevinirler; kendilerine olan güvenlerini toplamışlardır. Bu coşkuyla düşmana saldırır ve savaşı kazanırlar.

Bir süre sonra yüzbaşı komutanın yanına gelerek onun kehanetini takdir  edercesine;"Kimse kaderi değiştiremez." der. Bunun üzerine;" Haklısın." der komutan, iki tarafı da -tura- olan parayı göstererek... (Anonim)

Hikayede verilen örnek belki biraz abartılmıştır, ancak kendisinin  yetersizliğine inanan bir kişi başarısızlıkları yoğun bir biçimde hisseder,  ama ilginçtir ki başına gelenleri değiştirme gücüne sahip olduğuna inanmasını sağlayacak ilk adımı atmaz.

Çocuğun Kendisini Değerli Hissetmesinde Rol Oynayan Etkenler

Daha ilk yaşlardan, çocukların kendilerine yönelik iyi duygular  geliştirmeleri, hayatlarındaki önemli insanlar(anne-baba, öğretmen ve diğer büyükleri, ilerleyen yaşlarda arkadaşları)tarafından nasıl  değerlendirildiklerine bağlıdır.

Büyükleri tarafından sevgi gören, gereksinim duyduğunda beklediği yakınlık ve ilgiyi bulan, fikirlerine değer verilen ve önemsenen, güven duyulan ve sorumluluklar verilen, iyi yaptığı şeyler için övülen, gurur duyulan, yaptıklarında hataya yer verilen ve olduğu gibi kabul edilen çocuğun kendine özgüveni olur.

Buna karşılık sevildiğini, önemsendiğini hissetmeyen, beklediği yakınlık  ve ilgiyi göremeyen, sürekli eleştirilen ve olduğu gibi kabul edilmeyen çocuk kendisini değerli hissetmez ve özgüveni olmaz. Kendisini değerli  görmeyen(özgüveni olmayan) çocuk yaşadığı aile, çevre, okul ve toplum içinde problemlere sebep olur.

ÇOCUKLARIN ÖZGÜVENLERINI SAĞLAMAK IÇIN YAPİLACAK ŞEYLER

1.Var olmalarının sizin için ne kadar önemli olduğunu onlara hissettirin. 

Onlara olan sevginizin başarı ya da başarısızlıklarına bağlı olmadığını,  var olmalarının sizin için ne kadar önemli olduğunu ve ne olursa olsun onları daima seveceğinizi söyleyin.

2.Kendilerine olan özgüvenlerinde sarsıntı gördüğünüz an harekete geçin.

Unutmayın kendine özgüven duymak kendini beğenmişlik ya da kibirlilik demek değildir. Özgüven sadece olduğu gibi kabul edilmiş olmanın verdiği kendini rahat, iyi ve güvenlik içinde hissetmektir. Başarısı ile şımaran, kibirli davranışlar gösteren çocuğun kendisine olan özgüveni yok ya da düşük demektir.

3.Çocuğunuza gerçek özgüveni sağlamasında yardımcı olun.

Çocuğunuzun zayıf yanlarını görmezlikten gelmeyin, dürüst olun, ama onları eleştirmeyin. Çocuklar kendilerindeki eksiklikleri ve kusurları  kabullenmelidir. Bunun yanı sıra iyi ve kuvvetli oldukları yanları ile gurur
duyabilmelidirler.

4.Çocuğunuza kendisine has yeteneklerini ortaya çıkarmasında yardımcı olun.

Çocuklar birbirlerinden farklıdır. Her çocuğun farklı özellikleri ve  yetenekleri vardır. Hepsinin başarılı olduğu alanlar değişiktir. Çocuklarınıza kendi ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda faaliyetlere katılma imkanı sağlayarak onların araştırmaları ve yeni şeyler keşfetmeleri için destekleyin. Böylece kendilerinde var olan yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlayarak kendilerine özgüven duymalarını sağlamış olursunuz.

5.Yaptıkları ve ilgilendikleri şeylerin sizin için ne kadar önemli ve değerli  olduğunu gösterin.

 Katıldıkları faaliyetleri ve ilgilendikleri şeyleri sorun, okulda katıldıkları faaliyetlerin gösterilerine gidin. İlgilendiği şeylerle ilgili okuduğunuz bir yazı ya da resmi onunla paylaşın.

6. Evinizde herkesin birbirine güveneceği bir ortam oluşturun.

Duygularını, düşüncelerini, sevgisini, başarı ya da başarısızlıklarını,  hayal kırıklıklarını aile fertleriyle rahatça paylaşabilen çocuklar özgüvenli  olurlar. "Söylediğin kadar da kötü değilmiş" ya da "Geçer canım merak etme" şeklinde cevap verme yerine, onların duygu ve düşüncelerini ciddiye alın.
 
7.Çocuğunuza kendi davranışlarınızla örnek olduğunuzu unutmayın.

Çocuklarınıza, onlarda görmek istemediğiniz davranışlarda bulunmayın.  Unutmayın çocuklar size sizin onlara davrandığınız gibi davranacaklardır.  Sinirlenip onlara bağırdığınızda, kızınca bağırmanın normal olduğu mesajını verirsiniz.

8.Beklentileriniz çoğunuzun seviyesinde olsun, onu aşacak beklentilerden  kaçının.

Her çocuğun farklı yapabilme kapasitesi ve seviyesi vardır. Çocuğunuzun bir şeyi yapamayacağını bildiğiniz halde bunu ondan bekleyip sonunda hayal kırıklığı yaratmayın. Ulaşabilecekleri hedefler amaçlayıp başarılı olmalarını sağlayın.

9.Çocuklarınıza sorumluluklar verin.


Kendisine güvenilip sorumluluk verilen çocuklar kendilerini yararlı ve  önemli hissederler.

10.Sadece çok özel yetenek ya da başarılarına değil her şeyine değer  verdiğinizi ve takdir ettiğinizi belirtin.

Küçük bile olsa yaptığı güzel birşey ya da davranışı için onu övün ve bunun ne kadar önemli olduğunu belirtin.

11.Ne yaparlarsa yapsınlar onları bağışlayın ve sevgi ile emniyette  olduklarını hissettirin.

Çocuklarınızı disiplin edin ama bunu hiç bir zaman sinirle ve katı kurallarla yapmayın. Onları disiplin etmeniz katı kurallarla katı cezalar verme şeklinde olmasın. Çocuklar adaletsiz davrandığınızda bunu çok iyi bilirler. Onların güvenini sarsmayın.
 

12.Birlikte vakit geçirin.

Ortak yapacağınız faaliyetler bulup birlikte zaman geçirin.

13.Onların özgüvenlerini sağlayacak sözlerde bulunun.

"Yardımların çok işime yaradı, teşekkür ederim" ya da "Bak bu aklıma  gelmemişti bu konudaki fikrini çok beğendim" gibi sözlerle onların katkılarına değer verdiğinizi gösterin.

14.Çocuğunuzla ilgili problemleri onu suçlamadan ya da onun karekterini  eleştirmeden tartışın.


Çocuklar kendileri ile ilgili problemlerde kendilerine saldırılıp  eleştirilmeden konuşulduğunda bu problemi çözmek için çaba sarf ederler. Onun karakterine değil, yaptığı şeye hitap ederek konuşun.

Özgüven sadece okul yaşamında değil, kişisel ve sosyal yaşamda da  önemlidir. Araştırmacılar, birbirlerini tamamlayan iki çeşit özgüvenden bahsetmektedirler. Bunlardan birincisi iç, diğeri dış özgüvendir. Iç özgüven, kendimizden memnun ve kendimizle barışık olduğumuza dair inancımız ve bu konuda hissettiklerimizdir. Dış özgüven ise dışarıya kendimizden emin olduğumuz şeklinde verdiğimiz görüntü ve davranışlardır.

İÇ ÖZGÜVEN

*Kendilerini severler

*Kendilerini tanırlar

*Kendilerine açık hedefler koyarlar

*Pozitif düşünürler

A.KENDİNİ SEVME

Kendini seven çocuklar hem duygusal hem fiziksel gereksinimlerine değer  verirler.İstedikleri şeyleri elde etme konusunda suçluluk duymazlar. İhtiyaçlarının karşılanmasını hakları olarak görürler. Övgü almayı ve ödüllendirilmeyi açık açık talep ederler. Başkalarının kendileri ile ilgilenmesinden ve kendileri için bir şeyler yapmasından çok hoşlanırlar. İyi nitelikleriyle gururlanır ve bu niteliklerinden daima yararlanırlar.

Başkalarını, mutluluklarını ve yaşamlarını sabote edecek şeylerden  kaçınırlar.

B.KENDİNİ TANIMA

Kendini tanıyan çocuklar güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadırlar. Hiçbir  zaman kalabalığın içinde kaybolmazlar. Kendi değerlerini bilirler. Kendilerine uygun arkadaşlar bulurlar. Başkalarının görüşlerine açıktırlar ve eleştirildiklerinde hemen savunmaya geçmezler. Eksik yönlerini geliştirme ve değiştirme özellikleri vardır. Yapıcı olacağına inanırlarsa yardım almaya  açıktırlar.

C.KENDiNE AÇIK HEDEFLER KOYMA

Kendilerine başarabilecekleri hedefler belirlerler. Bunları başarmak içinde  başkalarına bağımlı olmazlar. Yeterince motive oldukları için başkalarına kıyasla hedefleri gerçekleştirmede daha istekli ve enerjiktirler. Tutarlı davranırlar çünkü hedef belirlerken en ayrıntılı noktaları önceden tahmin edebilirler. Özeleştiriyi öğrenmişlerdir. Kendi ilerlemelerini kontrol
edebilirler. Kolay kara verebilirler.

D.POZİTİF DÜŞÜNME

Pozitif düşünen çocuklar iyi deneyimler yaşama ve bunlardan iyi sonuçlar  elde etme konusunda umutları vardır. İnsanlar hakkındaki düşünceleri  genellikle olumludur. Her sorunun bir çözümü olacağına inanırlar. Geleceğin geçmişten daima iyi olacağına inanırlar. Yaşamlarındaki değişikliklere çabuk uyum sağlarlar. Değişikliklerin insanı ilerletip geliştireceğine inanırlar.

DIŞ ÖZGÜVEN

*İletişim

*kendini İfade Edebilme

*Duygularını Kontrol Edebilme


A.İLETİŞİM

İletişim konusunda beceriler kazanmış olan bir çocuk başkalarını anlayışla, sakin ve dikkatle dinleyebilir. Yüzeysel konulardan, daha derin sohbetlere ne zaman, nasıl geçeceklerini bilirler. Başkalarının sözsüz ifadelerinden ve beden dilinden anlarlar. Utanıp sıkılmadan toplum önünde konuşurlar.

B.KENDİNİ İYİ İFADE EDEBİLME


Kendini iyi ifade edebilen çocuklar, dolaysız yoldan ve açıkça  gereksinimlerini söylerler. Kendilerinin ve başkalarının haklarını korurlar.
Teşvik etmeyi bilirler ve karşısındakinin de kendisini teşvik etmesini  isterler. Övgü kabul ederler, başkasını övebilirler. Gerektiğinde etkin bir şekilde şikayet ve mücadele edebilirler.

C.DUYGULARINI KONTROL EDEBİLME

Duyguları ile başa çıkabilen çocuklar duygularının esiri olmazlar.  Beklenmedik davranışlar göstermezler. Korkuları ve endişeleri ile başa çıkabildikleri için riskleri göze alabilirler. Mutsuzluklarının kendilerini  sürekli engellemesine izin vermedikleri için sıkıntılı dönemlerini kısa sürede atlatabilirler. Anlaşmazlık olduğunda kendilerini iyi savunurlar.
Kıskançlık, öfke gibi doğal olan duyguları yaşadıklarında suçluluğa  kapılmazlar. İlişkilerinde neşe, sevgi ve mutluluk ararlar. Kimseye körü   körüne kapılmazlar.

***

Son olarak size özgüvenle ilgili küçük birde hikaye yazmak istiyorum.  Bir çiftçi, yerde bulduğu bir kartal yumurtasını, tavuk yumurtası sanarak  çiftliğine götürmüş. Kuluçkaya yatan tavuğun altına koymuş. Tavuk, kartal yumurtasını da kendi yumurtası sanarak kuluçka döneminde koruyucu kanatları altında tutmuş.

Civcivler ve kartal yavrusu yumurtadan çıkmış. Kartal yavrusu, tavukların  ve civcivlerin davranışlarını taklit ederek kanat çırpmış, eşinmiş, darı tanelerini ve solucanları yemiş. Kendisinin bir tavuk olmadığını düşünmek aklına bile gelmemiş. Bir gün küçük kartal gökyüzünde uçan kocaman bir kuş görmüş. Bu olağanüstü yaratığa hayranlıkla bakmış. En yakınındaki tavuğa bu kuşun ne olduğunu sormuş. Ona " kartal" derler yanıtını almış. "Ben de kartal olmak istiyorum." demiş küçük kartal. "Saçmalama" demiş tavuk."Haddini bil. Sen asla kartal olamazsın. Sen bir tavuksun. Bunu kabul et." Küçük kartal boynunu eğerek, toprağı eşelemiş."Galiba haklısın."demiş. Küçük kartal yaşamı boyunca tavukların arasında yaşamış. Asla potansiyelini bilemeden. Asla gökyüzünde özgürce dolaşabileceğini bilemeden. Beş on santimetre yükseğe kadar kanat çırpıp daha fazlasını yapabileceğini, gökyüzüne ulaşabileceğini bilemeden. Asla tavuklardan farklı şeylerle beslenebileceğini bilemeden. Çünkü, kartal olmanın imkansız olduğuna inanmış. Ve kartal bir tavuk olarak ölmüş.


Bir kusur olarak görülen özgüven eksikliği hayatın birçok alanında kişiyi zor duruma sokmaktadır. Özellikle iş başvurularında yaşanan özgüven eksikliği kişinin işe girememesine neden olmaktadır. Başımıza bela olan bu özgüven eksikliğinden nasıl kurtulabileceğimize sair bilgileri sizlerle paylaşmak istiyoruz. Özgüven eksikliği bir kader değildir. Bundan ötürü özgüven eksikliğinden kurtulabilirsiniz.

Özgüven eksikliği nasıl geçer

- Özgüven eksikliği yaşadığınıza göre hayatınızda bir bakış açısı problemi var demektir. Bu sorundan kurtulmak için öncelikle hayata bakış pencerenizi değiştirmeniz gerekmektedir.

- Eğer özgüven eksikliği yaşayan kişi çocuğunuzsa onun fikirlerini destekleyin. Özgüven eksikliği ev ortamında başlamaktadır. Çocuğunuza vereceğiniz güven onun sivil hayatta da başarılı olmasını sağlayacaktır.

- Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın. Bir problem var ki çocuğunuz bu psikolojide. Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslayıp ona yakınmanız çocuğunuzun iç dünyasına hapis olmasına neden olacaktır.

- Yaptığınız işleri başkalarının eleştirmesine izin vermeyin. Çekememezlikler negatif yorumlar almanıza neden olabilir. Bu durumda özgüven eksikliğini beraberinde getirecektir.

- Eğer bir yakınınız özgüven eksikliği yaşıyorsa bu kişi toplu içerisinde övün. Yaptığı işleri takdir edin ki kendisine olan özgüveni artsın.

- Hitap gücünüzü kuvvetlendirmeye çalışın. Sosyal toplum içerisinde topluma hitap edebileceğiniz guruplara katılın. Bu durum özgüven seviyenizi arttırmanıza yardımcı olacaktır.

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık