Yazar: admin 2012-04-05Kategori: Psikoloji4180 kere okundu Yorum yap
Psikoloji, psi (psyche)= ruh ve loji (logos)= bilim kelimelerinden meydana gelmiştir ve ruhbilim demektir. "Psikolojinin gayesi insan zihnini ve davranışlarını anlamaktır. Zihni hadiseler ve davranışlar sinir sisteminin bir fonksiyonudur (faaliyeti)"
Bu tariften anlaşılacağı gibi psikoloji, insan davranışlarını incelemektedir. İslâmi anlamdaki ruhla ilgisi yoktur.
"Psikolojinin konusu insandır; insanın gözlenebilen faaliyetleri yani davranışlarıdır. Görünmeyen bir öz olarak tasavvur edilen ruhun varlığı, yokluğu veya insan öldükten sonra yaşayıp yaşamadığı gibi problemler psikoloji biliminin dışında kalır."
"Bugünkü psikoloji, ruhu değil organizma tepkilerini inceler ve ruhsal olaylar değiminden de olsa olsa bunu anlar."
"Ancak ruh kelimesinin tabiat üstü mistik bir varlık anlamında kullanılması bakımından birçok psikolog, ruh bilgisi teriminin, bugünkü psikolojinin konusunu iyi anlatmadığı kanaatındadırlar."
Görüldüğü gibi, iki değişik mefhum aynı kelimeyle karşılandığından kargaşa çıkmaktadır. Bu yüzden, son zamanlarda psikolojiye "davranış bilimi" denilmesi boşa değildir. Yani ruh, bir yandan beynin üstündeki idare edici, hükmedici kuvveti, diğer yandan beynin fonksiyonlarını karşılamaktadır.
"Bizim anladığımız "ruh telâkkisi" burada, bir tıp dalı olarak incelenen "psikiyatri" den ve "psikoloji" den ayrılmaktadır. Bugün psikolojinin normal hâlini, psikiyatrinin de hastalıklarını tetkik ettiği "ruh", beynin, sinir sisteminin bir fonksiyonundan başka bir şey değildir. Müsbet ilim, kendi metodlan ve hudutları ile birlikte orada durur. Beynin üstünde ise, onu idare eden ve gerek Müet'li Leucippus'un söylediği gibi, ruhî faaliyetlerimizin sebebi olan, gerekse Pavlov'un dediği gibi, "beynin kendiliğinden harekete geçmesini kabule mâni teşkil eden" bir "idare edici" "hükmedici" kuvvet vardır. Beyin onun âleti, psikiyatri ve psikolojinin etüd ettiği "ruhi faaliyetler" ise onun fonksiyonudur. Bütün karışıklıklar her ikisi için de "ruh" diye tek bir isim kullanmaktan doğuyor. Beynin bir fonksiyonu olan "ruh" yerine meselâ "akıl" "zihin" veya A, B, diye herhangi bir isim bulsak mesele kökünden hal olur. Ruh'un âleti beyindir ve bu âletin bozuklukları ile akıl hastalıkları meydana gelir. Elbette ki âlet işler el öğünür ve ruh bedene bağlı kaldıkça onun bütün gösterileri de beynin mükemmelliği ile sınırlıdır.
Akıl veya ruhi fonksiyonlar, onun gerisinde beyin, onun üstünde muharrik kuvvet olan Ruh... Bu zinciri buradan öteye inanışlarımız ve idrâkimiz götürür. Belki de vahdet-i vücutçuların dedikleri gibi, Lâ mevcüde İllallah!...''
DERLEYEN...EDİTÖR
İletişim:[email protected]