Yazar: admin 2012-04-05Kategori: Psikoloji2292 kere okundu Yorum yap
Bedensel Gelişmenin Psişik Yapıya Etkileri
Kız çocukla genç kız arasındaki en önemli biyolojik fark, birincinin çocuk yapma imkanından yoksunluğu, diğerininse bu imkana sahip oluşudur. Çocukluktan genç kızlığa geçişte, belirli bir süreç içinde boy uzar, kalçalar genişler. Göğüsler irileşir, cinsel olgunluğa erişilir. Sonuçta, fizik ve fizyolojik açıdan erişilebilecek en üst noktaya varılır.
Ancak bütün bu gelişmeler adeta tek bir amacı, çocuk yapabilmeyi gerçekleştirebilmek için bir araya gelmiş gibidir.
Hormonların etkisiyle fizikte oluşan çeşitli gelişmelerin en önemli neticesi budur. Bu gelişmeler oluşmadan önce kız, sadece bir çocuklu. Hâlbuki şimdi, bir dişi olmak karşı cinsin ilgisini çekme ve geleceğin annesi olabilme niteliğine sahiptir. Genç kızın fizik yapısındaki gelişmeler, onu yalnızca doğanın verdiği göreve hazırlamakla kalmaz, karakterinde de önemli değişimler oluşturur. Yani, beden yapısındaki gelişimleri psikolojik yapıdaki gelişimlerden soyutlamak zordur. Öyle ki genç kız, bedeninde oluşan bu değişmeler karşısında çelişkili ve karmaşık duygular yaşar. Bu hızlı gelişim onu bir yandan tedirgin edip korkuturken, diğer yandan haz, kıvanç ve gurur duymasına da sebep olur. Öyle ya, anık bir çocuk değil, bir genç kızdır.
Bu gelişmenin kendine bazı imkanlar sağladığının sezgisi içindedir. Bundan böyle erkeklerin ilgisini çekecek genç bir kızdır o! Toplum içinde daha önemli ve etkin bir seviyeye yükselmektedir. Sırası geldiğinde kendine bir eş seçecek, evinin kadını ve sonunda anne olabilecektir.
Sahip olunan yeni fiziksel özellikler, genç kızın kendini yeniden değerlendirmesine yol açar. Bu değerlendirmede, sahip olunan fizik yapısının özellikleri kadar, çevrenin bu özelliklere karşı tutumu ve görüşü de etkin rol oynar. Kaldı ki dış görünüşe ait niteliklerin çevredeki yankıları, kişiliğin gelişimim daha ilk yıllardan başlayarak etkiler. Genç kız, daha küçük bir çocukken, saç ve göz renginin, yüz güzelliğinin, boyunun, endamının, çevresince yorumlandığını, diğer çocuklarla karşılaştırılıp güzel veya çirkin olarak kategorilendiğini görüp öğrenmiştir.
Ergenlik dönemi içinde bedensel gelişmenin gözden kaçmayacak kadar belirgin, hatta çarpıcı oluşu, genç kızın tüm dikkatini ve alakasını kendinde olagelen gelişmeye çeker. Değişmekte olan fizik yapısının özelliklerini inceleyip yorumlar. Kendi bedeni, görünüşü, başkaları üzerinde bıraktığı etki hakkında belirli bir görüşe sahip olur.
Bu görüşün şekillenmesinde, diğer insanların kendi hakkındaki düşünüş ve fikirlerinin hemen her zaman belirli bir etkisi vardır. Ancak genç kızın kendi bedeni hakkındaki düşünsel görüşüyle diğer insanların fikirleri arasında net bir paralellik görülmeyebilir.
Güzel olma ve güzel görünmenin, dişi cinsin başlıca tasalarından biri olduğu yaygın bir görüştür. Hakikaten de genç kızlar arasında güzelliğe önem vermediğini içtenlikle söyleyebilecek kişiye rastlamak zordur. Çünkü güzelliğin; çevrenin beğenisini kazanma, kendini kabul ettirme, ilgi çekme, sempati ve sevgi sağlama gibi konularda avantaj kazandırdığını küçük yaşlardan itibaren yaşayarak öğrenmişlerdir.
Abartmalı görüş sahipleri, güzel olma ve güzel görünme tutkusunun bir dişi için her şeyden önce geldiğini savunurlar.
"Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı...
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna,
Umurunda mı dünya?”
dizeleriyle Orhan Veli, bu görüşü ince bir espriyle dile getirmiştir.
Kişilik yapışı üstüne yapılan incelemeler; genç kızın fiziksel görünümüyle kişiliği arasında bazı bağlantıların bulunduğunu göstermiştir. Örneğin; güvensizlik duygusu içinde bulunanların, kendi bedenleri üzerindeki düşüncelerinin genellikle olumsuz olduğu belirlenmiştir. Bu sonuç bizi, güzelliğin genç kızda güven duygusu oluşturacağı düşüncesine götürür. Ancak güzellik, bazı istenmeyen durumlara neden olarak hoş olmayan duygular da oluşturabilir.
Güzelliğine aşırı bağlanan, onu gerektiğinden fazla önemseyen kişi, çevreyle ilişkilerinde kolayca uyumsuzluğa düşebilir. Güzelliğine ve onun sağladığı imkanlara alışan, bunları doğal ve vazgeçilmez birer hak olarak kabul eden biri; bu güzelliğini ilerleyen yaşla veya herhangi bir nedenle kaybettiğinde çöküntüye uğrayabilir. Kaldı ki güzelliğin ön planda olması, bazen daha değerli yeteneklerin görülmesini gelişme imkanı bulmasını, böylece daha kalıcı değerlere sahip olmayı önleyebilir.
Üstün bir güzelliğe sahip olan genç kız, çevresinde bulunanlar arasında güzelliğinin kıskançlık yarattığını görünce üzülebilir. Güzelliği sebebiyle, kendine başkalarından farklı davranıldığını görüp tedirgin olabilir. Yalnızca güzelliğinin çekiciliği nedeniyle kendisinden yararlanmak isteyenler, onu hayal kırıklığına uğratabilir.
Bir genç kızın güzel oluşu, genel olarak o genç için istenilen ve kendisine benzerleri arasında üstünlük sağlayan bir niteliktir. Ancak, "Güzellik saadet getirmez." gibi bazı özdeyişlerin belirttiği gibi, güzellik tek başına, hayatta başarı kazanmanın, uyumlu ve mutlu olanın nedeni olamıyor.
Buna rağmen, üstün bir güzelliğe sahip olmayan genç kız genel olarak çevresinin beğeni ve ilgisini kazanabilmek için bir yandan dış görünüşüne çekicilik kazandırmanın yollarını bulmaya çalışırken, diğer taraftan karakterindeki değerleri geliştirme yolunu tutar ki, bu başlangıçta aleyhine gibi görünen dengeyi lehine çevirebilir.
Genç kızlar; büyük bir çoğunlukla, giyim kusama, modaya, süse, makyaja ilgi gösterirler. Bu ilginin kaynağında, çevrenin onay ve beğenisini kazanma, güzel ve çekici görünme isteği vardır. Daha beğenilir olmak için saçlarına şekil verir, kendilerine yakışan giysiler seçerler.
Bazen de grup eğilimine uyarak, yaygın bir giyim biçimini kabullenir bunu aynen uygularlar. Söz gelimi; spor ayakkabı, blucin pantolon, yazılı veya şekilli tişört, rüzgarlık giyerler. Günümüzde, yüzyılın başlarında görülen koketçe giyim şekli bırakılmış, daha çok spor giyinme yönünde bir eğilim belirmiştir.
Araştırmacılar, fiziksel görünüşlerine, giyim-kuşamlarına önem veren kızların; giyim kuşamlarına, fiziksel görünümlerine önem vermeyen kızlardan çok daha fazla kendilerine değer verdiklerini ve kendilerini önemsediklerini ortaya koymuştur.
Bununla beraber, psikolojik duyuş, görüş ve özelliklerin; fiziksel görünüşe etkileri ve yansımaları çeşitlidir. Değişik toplumlarda veya aynı toplumun değişik sosyal kesimlerinde farklı özellikler olabilir. Belirli yaş gruplarında veya belirli gelişim dönemlerinde de o döneme özgü yönelişler görülür.
Saçını boyayan, günlük yaşanışı içinde dahi yüzüne gözüne aşırı makyaj yapan, dişiliğini ileri sürecek şekilde giyinip doğal olmayan davranışlarda, abartmalı konuşmalarda bulunan ergenlik dönemi içindeki bir kızın, fiziksel görünüşüne yalancı bir yapı kazandırmaya çalıştığı açıkça bellidir. O daha şimdiden bir kadın olmayı, bir kadın gibi ilgi ve onay görmeyi istemektedir.
Bunun tersine genç kız, bazen dişilik ve kadınlığını hemen benimseyemez. Bu yeniçağ için kendini henüz hazır ve istekli bulmaz. Onun biraz daha zamana, psikolojik olarak hazırlanmaya gereksinimi vardır. Bu sebeple, dişiliğini dışa vuran kadınsı özelliklerini kapatmaya gayret gösterir. Boğazına ve bileklerine kadar kapalı giysileri, gelişen göğüslerini belli etmeyecek bol gömlekleri, yuvarlaklaşan kalçasını örtüp saklayacak geniş etekleri ve elbiseleri tercih eder.
Bazen çok ender de olsa, dişiliği benimseyememe, gelişip bir kadın olmaktan korkma hali, psişik bir hastalığa dönüşme özelliği gösterir, öyle ki genç kız, gelişip büyümemek, gerçek bir kadına benzememek için yemeden içmeden kesilir. Kendini çok sıkı bir rejime sokar. Ancak ölmeyecek kadar yer. Böylece bir çocuk görünümünde kalır.
Çoğunlukla her şey giderek normal düzenine gelir. Genç kız, dişiliğini ve dişiliğin gereklerini benimser, onları yerine getirir. Giyimine, kuşamına, dış görünümüne özen gösterir. Karşı cinsin gösterdiği eğilime ilgi gösterir. Kendini geleceğe hazırlar.
Önergenlik ve ergenlik çağı içinde görülen hızlı gelişme ve büyüme, aynı yaş kuşağı içinde bulunan kızlar arasında fizyolojik, bedensel ve psikolojik yapıda farklılıkların doğmasına sebep olur. Bu farklılıklar, sosyal ilişkilerde bazen pozitif, bazen negatif gelişmelere yol açar.
Aynı sınıfta okuyan, yaş yakınlığı sebebiyle birbirleriyle arkadaşlık eden kızlar arasında çok yakın sosyal ilişkiler kurulur. Aralarında karşılıklı bir dostluk, duygusal alış veriş, yardımlaşma ve paylaşma oluşur. Birbirlerini aynı kulübün azası gibi görürler. Beraber gezer dolaşır, birlikte eğlenir, dert ortaklığı ve sırdaşlık yaparlar. Kendilerinden büyük ve küçük kuşakları yabancı gibi görürler.
-ALINTI-
(kız, cinsellik, psikoloji, cinsel, bayan, kızlar, aşk, ergenlik, genç, kız nasıl tavlanır)abortion pill where to buy
click here surgical abortion process
redirect
open what is the procedure for an abortion