Hızlı Okuma

Hızlı Okuma(Go Tarzı Okuma Tekniği)

Hızlı Okuma(GO TARZI OKUMA TEKNİĞİ)

GO TARZI OKUMA TEKNİĞİ ^ Sessiz okuma ^ 4 kelime birden okuma ^ Durmadan, geriye dönmeden okuma Teknik Formül Sessiz Okuma + 4 Kelime Birden Okuma + Duraksamadan, Dönmeden Okuma == AKTİF OKUMA + ANLAŞILIRLIK + DİL ZENGİNLİĞİ 1) Sessiz Okuma: Yoğun fırtına zamanında önce gökte çakan şimşekleri görürüz, sonra gök gürültüsünü duyarız. Işık sesten daha hızlıdır; ses dalga dalga gelirken, ışık daha hızlı gelir. Göz ışık hızıdır, dilimiz ise sestir. Çözümüz ışık hızıyla okuduklarım hemen beyne iletirken, dilimiz, dudaklar ve gırtlağın eşliğinde bir de kulak mekanizmasını devreye sokar. Bu kıyaslama da gösteriyor ki, sesli okunacak bir yazıdan çıkarılacak sonuç daha karmaşıkken, sessiz eylem şeklinde geçekleştirilecek bir okuma tekniği çok daha anlaşılırdır. Sessiz okumada gereksizayrıntılar devre dışı bırakılmakta, daha az çabayla çok daha aktif okuma yapıl...Devamını Oku »

Hızlı Okuma(Okuma Bariyerleri)

Hızlı Okuma(OKUMA BARİYERLERİ)

OKUMA BARİYERLERİ * Acaba ben yapabilir miyim? Elbette yapabilirsiniz. Kimse sizden 10 saniyede 1 sayfayı okumanızı istemiyor. Siz bu yazının sonunda 1 sayfayı kolaylıkla 20 saniyede bitirirsiniz. Bu da dakikada 3 sayfa yapar, 1 saatte ise tam 180 sayfa. Şu durumda normal okumayla 15 saatte okunabilecek 400 sayfa bir kitabı siz 2 saatte okuyabilirsiniz. Üzerinize düşeni yapın ve deneyin. * Evet, belki öğrenebilirim; fakat bu kısa vadede kalır. Hayır, Siz kitap okumayı seviyorsunuz ve bu nedenle de hızlı okuma tekniklerini öğrenme ihtiyacı hissettiniz. Öyleyse kitap okuma tekniği olarak öğrendiğiniz bir tekniği iyi bir okur olarak neden unutasınız ki! * Okuma zevkime ne olacak? Okuma zevkiniz azalmayacak, artacak. Temel hatalardan birisi de bu. Hızlı okuma denilince akla zevksiz okuma geliyor. Oysa hızlı okuma tekniğiyle okuma zevki daha çok artıyor. En önemli kanıtı şu: Zamansızl...Devamını Oku »

Hızlı Okuma(Hızlı Okuma Ve Kavrama)

Hızlı Okuma(HIZLI OKUMA VE KAVRAMA)

HIZLI OKUMA VE KAVRAMA İlkokul eğitiminden beri okuduğumuzu anlama çalışmaları yaparız. Okuma parçasından sonra metin çalışması, sözcük çalışması, deyimler çalışması gibi alıştırmalar yaparız. Amaç, çocuğa okuduğunu anlamasını sağlamaktır; ne var ki okuma parçaları yıllardır sesli okutuldu. Belki dudaktan okumanın üzerinde, çok az duruldu, ama gözle okuma yapılabileceği türünden alıştırmalar yapılmadı. Daha açıkçası kitap okuma teknikleri uygulanmadığı için, günümüzde en az okuyan toplumlar arasındayız. UNESCO'nun araştırmasına göre Türkiye'de 65 bin kişiye ancak bir kütüphane düşerken, 95 kişiye bir kahvehane düşüyor. PİAR'ın araştırmasına göre 70 milyonluk Türkiye'de okuma alışkanlığı olan kaç kişi var biliyor musunuz? Sıkı durun... Tam 40 bin kişi. Ne kötü bir rakam değil mi? Bizde yılda 7 bin kitap basılırken ABD'de 80 bin kitap basılıyor. Türkiye'de kitap için harcanan para yarım dolar bile değilken dünya ortalaması 50 dolar...Devamını Oku »

Hızlı Okuma(Hızlı Okumada Sınır Nedir?)

Hızlı Okuma(HIZLI OKUMADA SINIR NEDİR?)

HIZLI OKUMADA SINIR NEDİR? Kendinizi yetersiz hissedip azimsizliğe kapılmamanız için yaptığınız çalışmaların sonucunu da iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Hızlı okumayla ilgili zaman zaman karşınıza bazı yazılar çıkabilir; bu yazılar abartmalı rakamlarla süslenmiş olabilir. Bu sansasyonel sloganların etkisinde kalıp da kendinizi hor görmeyin. Bu sloganlar dakikada 4 bin, 5 bin kelime hatta 6-7 bin kelime hızlı okuma teknikleriyle okunabileceğim söyler. İşi daha da abartıp 10 bin. 15 bin kelimeye kadar çıkarlar. Oysa bu işin ortalama limiti 2000 kelimedir. Dünya çapındaki uzmanlardan Benett konuyu şöyle açıklıyor: "Televizyon şovlarım platform gibi kullanan aşırılar bize dakikada on bin, on beş bin, yirmi bin kelime okuyabileceğimizi söylüyor... Dakikada okudukları on binlerce kelimeyle övünenler var. Boş ve aptalca bir yalan. Dakikada 20-30 bin sözcük okuyan biri, kitapları şöyle bir karıştırıyor olabilir ama asla okuyor olamaz! Ço...Devamını Oku »

Hızlı Okuma(Doğrular Ve Yanlışlar)

Hızlı Okuma(Doğrular Ve Yanlışlar)

Doğrular Ve Yanlışlar Siz doğruları anlatabilmeniz için önce doğru bilinen yanlışları düzeltmek mecburiyetindesiniz. Çünkü hiçbir zaman genel geçer doğruları insanlara kabul ettiremezsiniz; insanların kafasında anlattığınız konuyla ilgili doğru bilinen hatalar varsa, bunları düzeltmeden doğruları anlatırsanız hazımsızlık olur. Birçok gerçek, bilinen yanlışlara kurban gitmiştir. Aynı şekilde öteden beri "parçadan bütüne" sistemiyle yetiştirilmiş kişiye "bütünden parçaya" sistemini doğru diye kabul ettirmek çok zordur. Bizim de eğer kafamızda doğru diye bildiğimiz yanlışlar varsa önce onu düzeltmeliyiz, sonra doğruları öğrenmeliyiz. Ormanın güzelliğini tek tek bir ağaçta ararsak, bu tek ağaçlar yüzünden ormanın güzelliğini fark edemeyiz; ormanı bir bütün olarak kabul etmeliyiz. Aynı sayfalardaki kelimelerin her birinin aslında hiçbir şey anlatmayışı gibi... 400 sayfalık bir kitabı okuyup bitirdiğimizde, içeriğindeki o...Devamını Oku »

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Yukarı Çık