Kişisel Gelişim

Ahmet Şerif İzgören Hikayeleri

Ahmet Şerif İzgören Hikayeleri

"Bana bir bisiklet alır mısınız?" dedim. "Çalış kendin al." cevabını aldım. "Nasıl?" Beni aldı, Çankırı'nın göbeğinde herkesin gülüşüyle tanıdığı 'Neşeli' diye bir manav vardı, ona götürdü. Bir kasa limon aldı, bana verdi. "Borcun şu kadar, bir ay sonra ödersin." dedi. Kişiliğe bak; biz bisiklet istiyoruz, babamız limon kasası alıp veriyor. Çok hırslandım ve sinirlendim. Ertesi gün çarşamba sabahı erkenden Çankırı pazarına gidip limon kasamı koydum ve satışa başladım. Lojmandan tanıdığım teyzeler geçiyor, arkadaşlarımın anneleri, kıpkırmızı oluyorum. Bir süre sonra olayı duyan arkadaşlarım tezgahın başına doluştular. Ayaklarda Nike'lar, Adidas ayakkabılar, havalı kotlar... Ben güneş altında limon satıyorum, karizma falan kalmadı. "Oğlum çok zevkl...Devamını Oku »

Üstün Dökmen Makaleleri

Üstün Dökmen Makaleleri

Çocuğumuz düşüp kafasını masaya çarpınca biz masayi döveriz,"he masa ehhhh sen niye orada duruyorsun" diye. Çocuk masa orada durmasa kafasini carpmayacağını sanır ve büyüdükçe Yaptiği her hatayi yükleyecek birini veya bir seyi mutlaka bulur. Malum... Mesela, bizim balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160 Kilometre hız yaptırdılar. Ilk virajda sizlere ömür... Kimin üstüne kaldı? Makinistin. Mersin'de bayrağımız yakıldı, yırtıldı. Askere taş attılar, panzere molotof... Memleket ayağa kalktı. Kimin yüzündenmiş? Iki veled... Gelene geçene ayran tost falan satan, kendi halinde Sakin bir kasabaydı, Susurluk...Içişleri Bakanlığı, MIT, Jitem, generaller, özel tim polisleri, kumarhaneciler, bakanlar, milletvekilleri, işadamları... Bin kişi falan yargılandı. Her ...Devamını Oku »

Üstün Dökmen Yazıları - İki Dost Bir Kuş

Üstün Dökmen Yazıları - İki Dost Bir Kuş

2 arkadas varmis o kadar haylaz o kadar cok konusurlarmis ki goren herkes bu iki arkadasa evladim az ve oz konusun dermis. Zamanla bu iki arkadastan birinin adi "az" digerinin ise "oz" kalmis. Az, cok haylazmis, oz de haylazmis ama iyi-kotu ucundan, kenarindan okurmus. Eski Yunan'dan, Roma'dan, Turk'ten kitaplar okurmus. Az ile oz zamanla kotu islere bulasmis, kotu adamlarla dalasmislar. haydutlar bir gun az ve oz'un gozlerini baglayarak gunlerce yol gittikleri uzaaak bir diyara goturmusler onlari. Tastan bir odaya kapatmislar, odanin duvarinda sadece kucuk bir pencere varmis. Bu pencereden sadece gokyuzu gorunuyormus. Az ve oz'un gozleri bu odaya girdiklerinde acildigi icin nereye getirildikleri hakkinda fikirleri yokmus. Gunlerce yol gelmenin yorgunluguna dayanamayan oz, hemen uyumus az, ne olur ne olmaz diye uyuyam...Devamını Oku »

Kişisel Gelişim Motivasyon

Kişisel Gelişim Motivasyon

Kişisel gelişim bizim ülkemizde bir türlü doğru anlaşılamamış bir SÜREÇ’tir.Kişisel gelişim, anlaşılabildiği gibi kendini geliştirme ve ilerletme anlamını içinde barındırır. Bizlerin gözden kaçırdığı nokta kişisel gelişimin yüzeysel değil, derinlemesine – dıştan içe değil, içten dışa doğru yapılan bir serüven olduğudur. Çoğunuz bu düşünceme katılmaya bilir, ki bu çokta normaldir, herkes istediğine inanma ve düşünme özgürlüğüne sahiptir ancak dıştan içe yapılan değişimler koşullu ve yüzeysel olarak kalır. İçten dışa yapılan değişimler her zaman temeli sağlam ve gerçekçi değişimlerdir. İçten dışa- dıştan içe dediğim gelişim nedir diye bir soru aklınıza gelebilir. Dıştan içeriye doğru dediğim gelişim: Fiziksel görünüm anlamında yapılan yenilikler ve ya değişimlerdir. Kişi fiziksel özelliklerini değiştirerek, farklılaştırarak kendini anlık olarak iyi hissedebilir. Bakımlı olmak, kuaföre gitmek, yeni giysiler almak, stil değiştirmek, aşırı kilolarımızdan kurtulmak … Tabii ki kendimizi ...Devamını Oku »

Doğan Cüceloğlu Yazıları - Bir İnsanın Anavatanı Çocukluğudur

Doğan Cüceloğlu Yazıları -  Bir İnsanın Anavatanı Çocukluğudur

Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir konuşma yer aldı: - Hayrola, neden elimi öpmek istedin? - Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinizi katıldım. Hayatım değişti. O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve size teşekkür etmek istiyorum; onun için elinizi öpmek istedim. - Ne oldu, nasıl oldu? - Üç yıl önce şirketimizin organize ettiği iki günlük bir seminerde bizimle beraberdiniz. O seminerin bitişine doğru dediniz ki, “Bir insanın anavatanı çocukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar yaratmaktır.” Bir süre sustu, bir şey hatırlamak ister gibi düşündü, sonra konuşmaya devam etti: - Hatta daha da ilerisi için söyledi...Devamını Oku »

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100
Yukarı Çık