Beyin ve Hafıza(Hızlı Kolay ve Kalıcı Öğrenmenin Yolları)

Beyin ve Hafıza(Hızlı  Kolay ve Kalıcı Öğrenmenin Yolları)

"Öğrenmek pahalıdır, ama cehalet
çok daha pahalıdır."
Henry Clausen
Sistemli öğrenmeniz şart
Öğrendiklerinizin aklınızda kalması için, bilgileri sistemli bir şekilde hafızanıza almanız gerekmektedir. Sistematik hafızaya alma, ezberden daha kalıcı olur.
Eğer beyninize herhangi bir emir vermeden, beyninizin bilgileri istemsiz olarak saklamasına izin verirseniz hafızanız karmakarışık olur. Bu durumda da çok gerekli olan bir bilgiyi istediğiniz anda bu karışık hafızadan çıkarmak zor olacaktır. Diğer taraftan, eğer kullanışlı bilgileri belirleme konusunda seçici ve dikkatli olursanız, telefon defterinizin tümünü bile hafızanızda tutabilirsiniz.
Kendi kendinizin eğitmeni olun
Kendi kendinizin eğitmeni olabilirsiniz. Örneğin eğer öğrenciyseniz hiç kimsenin size "ders çalış", "şu konuları öğren’ gibi müdahalelerde bulunmasına gerek olmadan kendi kendinizi eğitebilirsiniz.
Kendinize rehberlik edin. İradeli ve istikrarlı bir çalışma için nelere ihtiyacınız var, hangi konularda eksikleriniz var, hangi konularda iradeli davranmanız gerekiyor bunları tespit edin. Hangi yöntem sizin işinize yarayacak, hangi hafıza araçları sizin için etkili olacak? Hangi hafıza yardımcıları sizin için zamandan tasarruf sağlayacak? Bunları tek tek ve objektif bir şekilde değerlendirin. Bundan sonra kendi kendinizin eğitmeni olacağınız için artık eğitmeninizin getirdiği kurallara da harfiyen uymanız gerekiyor. Gevşek davranmak yok.
Zaman buldukça bilgilerinizi tekrarlayın
Beyinde en kolay saklanan bilgi, en çok duyulan ve tekrar edilen bilgidir. Birçoğumuz, İstanbul'un fethi, kıtaların isimleri, gün isimleri, ay isimleri gibi bilgileri zorlanmadan hatırlarız.
Bazı insanlar, isimleri, sembolleri, periyodik tablodaki elementleri, İstanbul'un fethi kadar kolay ezberleyebilir, çok fazla sayıdaki bilgiyi kolaylıkla hafızalarında tutabilirlerken, bazıları bunu neden o kadar kolay yapamaz? Onlar gibi özel bir hafızaya sahip değilsek o zaman biraz daha gayret göstermemiz gerekir. Bu sebeple biz, öğrendiğimiz bilgileri belki onlara kıyasla biraz daha fazla tekrar edebiliriz. Bunun için her bilgiyi, hafızanıza kaydedecek kadar tekrar etmeli veya yüksek sesle söylemelisiniz. Tabi ki burada tekrar etmekten kastımız ezberlemek değil.
Ezberi kesinlikle tavsiye etmiyoruz
Ezberlemek en tipik "sistemsiz öğrenme" biçimidir. Öğrenilen bilginin kalıcı olması ve hafızaya tam yerleşmesi için beynin iki lobunu da kullanmanız gerektiğini artık biliyorsunuz. Bu şekilde bilgilerin hafızaya dosyalanmasını ve ömür boyu kalmasını sağlamış olacaksınız. Sabırlı ve iradeli bir biçimde egzersiz yapıp, bu tekniği hayatınızda tam uygulamaya geçirirseniz, güçlü hafızaya sahip olmanın birçok avantajını görecek, hayatınızı daha kolay hale getireceksiniz.
Anlamadan kuru kuruya ezberi kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Anlamak hafızaya almanın püf noktasıdır. Herhangi bir metni okurken amacınız ezberlemek değil anlamak olmalıdır. Okurken bilgi akışını kesinlikle durdurmayın, anlayarak okumaya çalışın, daha sonra geri dönüp tekrar edebilirsiniz. Sloganınız şu olsun: Tekrara evet, ezbere hayır!
Öğrendiklerinizi birilerine anlatın
Bazen üzerinde uzun süre çalışıp öğrendiğimizi düşündüğümüz bir bilgiyi anlatmaya kalktığımızda, aslında onu tam olarak öğrenemediğimizin farkına varırız. Bunu sınamanın en güzel yolu da bilgilerimizi başkalarına anlatmaktır. Bu metot aynı zamanda bilgilerinizi tekrar etmenizi sağlayacak, böylece bilgileri hafızanıza daha kolay almış olacaksınız.
Örneğin bir matematik problemi çözdünüz ya da bir matematik kavramı öğrendiniz, bunu hemen bir arkadaşınıza anlatın. Arkadaşınıza anlatırken o konuyu iyi öğrenip öğrenmediğiniz ortaya çıkacak, böylece eksiklerinizi tamamlama imkânı bulacaksınız.
Sürekli sorun, sorgulayın
Okuduğunuz bir metnin aklınızda kalması için o konuyu bol bol sorgulayın, konu ile ilgili sorular sorun. Sürekli soru sormak konunun daha çok aklınızda kalmasını sağlayacaktır. Tıpkı yeni keşfetmeye başlayan bir çocuk gibi her şeyi merak edin, öğrenmek için ısrarcı olun. Sürekli "neden", "nasıl", "niçin", "nerede", "ne zaman" gibi sorulan sorun.
Aceleci olmayın, önemli olan öğrenmektir
Bazı gençler aceleci davranarak okudukları kitabı bir an önce bitirmeye çalışırlar. Oysa önemli olan kitabı bitirmek değil, anlamak ve öğrenmektir. Diğeri kendinizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Bunun yerine aşağıdaki tavsiyeleri uygulayın:
Konuyu anlamak için gerekli olduğuna inandığınız terimlerin anlamlarını yazın.
Konuya açıklık getireceğine inandığınız soruları ve cevaplarını yazın. Bir dakikalığına öğretmen olun ve bu bölümle ilgili kendinizi test edin.
Yanıtını veremediğiniz sorulan bir kenara not edin ve geri dönüp cevaplarını bulun.
Önyargılı olmayın, eğlenmenize bakın
Bütün bu metotların hayatınızı kolaylaştırmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Çok fazla şey düşünmenizin, çılgın senaryolar kurmanızın ve bu bilgilerle şarkılar yazmanızın başınıza daha fazla iş açacağını, çok zaman kaybedeceğinizi mi düşünüyorsunuz? Lütfen bu kitapta öğretilen tekniklere güvenin, bu programı düzenli olarak uygular ve bir süre sonra bunu alışkanlık haline getirirseniz artık bu sistem sizin hayatınızın bir parçası olacak, sizi basandan başanya taşıyacaktır.
Havadar ortamda çalışın
Bol oksijenli ortamlarda çalışmak önemlidir. Çünkü beynin aktif çalışabilmesi için elektriğe ihtiyaç vardır. Elektriğin ise en temel iki kaynağı oksijen ve glikozdur. Şu halde bol oksijen alabilmek için çalıştığınız ortamın havasını sürekli kontrol edin. Pencerenizi sık sık açıp odayı havalandırın. Bu şekilde beyniniz daha etkili çalışacaktır. Oksijeni bitmiş ortamlar insanm uykusunu getirip dikkatini zayıflatır. Haydi hemen gidip pencerenizi açın...
Kendinizi ödüllendirin
Verimli çalışmalarınızdan sonra artık küçük bir ödülü hak ettiniz. Kendinizi çeşitli hediyelerle ödüllendirebilirsiniz. Artık bu ödülün niteliği sizin istek ve imkânlarınıza kalmış...
Hafızanızı kuvvetlendirici besinler yiyin
Yediğiniz besinlerin sizin hafıza, zekâ ve konsantrasyon gücünüzle çok yakından bağlantısı vardır. O zaman beslenme alışkanlığınızı şöyle bir gözden geçirin. Sağlıklı besleniyor musunuz? Yoksa günümüzde birçok insanın yaptığı gibi siz de fast food tarzı yanlış bir beslenme biçimi mi uyguluyorsunuz?
Yemek yerken, B vitamini açısından zengin yiyecekler; kuru baklagiller, balık, yeşil yapraklı sebzeler ile seyrek olarak az miktarda tavuk ve hindi eti, yer fıstığı, pekmez, muz, kavun, brokoli, ıspanak, domates, kavun ve enginar gibi besinlerden tercih edin. Yeterli beslenmediğinizi düşünüyorsanız, takviye olarak düşük dozda B vitamini kompleksi alabilirsiniz.
Ayrıca beynin temel enerji kaynaklarından biri olan oksijenin beyne taşınabilmesi için demire ihtiyaç vardır. Dolayısı ile sofranızda mutlaka demir içeren yiyecekler bulundurmalısınız. Kuru baklagiller, koyu yeşil sebzeler, domates ve pekmez demir açısından zengin olan yiyeceklerdir.
Demirin yiyeceklerden emilmesini kolaylaştıran vitamin ise "C" vitaminidir. Bundan dolayı demir içeren yiyeceklerin "C" vitamini içeren, örneğin turunçgiller, kivi, domates, patates, karnabahar, brokoli, kavun, çilek, incir, kırmızı ve yeşil biber gibi besinlerle birlikte alınmasında fayda vardır. Bunun yanında, kafein içeren içecekler demirin emilmesini engellemektedir. "C" vitamininin yanında "E" vitamininin de antioksidan olarak beynin etkin ve verimli kullanılmasına büyük katkıları vardır. Bitkisel yağlar, yer fıstığı, ay çekirdeği ve buğday, E vitamini açısından zengin besinlerdir.
Sabır ve iradeyi elden bırakmayın
Başarıya ulaşmak için sabır göstermeniz şart. Kendinize aşın yüklenip bir anda Einstein olmayı beklemeyin. Kendi gelişiminize zaman tanıyın. Hedefleriniz ve kendinize verdiğiniz süre makul olsun. Zorluklar karşısında hemen pes edip bırakmayın, çalışmaya devam edin. Ne kadar tecrübe ve eğitim eksikliğiniz olursa olsun, sabırla çalışarak bir anda tüm hayatınızın akışını değiştirebilirsiniz. Örneğin, Anthony Robbins 20 yaşında bir otel hizmetlisi olarak çalışırken aynı zamanda ekonomik açıdan da sıkıntı içinde idi. Yaşam standartlarını değiştirmek için karar verip önce hızlı okuma kursuna gitti ve birkaç yıl içinde 700 kitap okudu. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde birçok profesör ondan ders almaktadır. Robbins şu sıralar seminerlerden seminerlere koşuyor, hitabet gücü ile yüzlerce insanı etkilemesini biliyor.6 Bunu siz de yapabilirsiniz.
Başarılı insanları örnek alın
Başarıya ulaşmış insanların hayat hikâyelerini okuyun. Liderler, politikacılar, bilim adamları, sanatkârlar vs. toplum tarafından beğenilen insanların hikâyelerinde sizi başanya taşıyacak izler bulabilirsiniz. Nitekim birçok başa-nlı insan geçmişinde, başanya ulaşmış insanların hayatını okumuş, bu tecrübelerden ders almasını bilmiştir. Neden siz de bu tecrübelerden faydalanmayasınız?
Sloganlar her zaman akılda kalır
Beyin, sloganları sever. Okulda yapacağınız bir konuşma için dinleyenlere o konuyu özetleyecek sloganlar çıkarın. Dinleyenlerin aklında, anlattıklarınızdan çok sloganlarınız kalacaktır. Aynı yöntemi ileride seminer ya da konferans verirken de kullanabilirsiniz. Savunduğunuz fikir ne ise ona uygun birkaç slogan bulun, bunu konuşma başına, aralarına ve sonuna koyarsanız, bu, dinleyenlerin dikkatini çekmenizi sağlayacaktır. Bu yöntem politikacılar, pazarlamacılar, reklamcılar gibi pek çok meslek grubunun kullandığı bir yöntemdir. Siz de deneyin, faydalanacağınızı umuyoruz.
DERLEYEN...EMRE ŞEN  (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]
 

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık