Fıkralar

117 NO'LU DOSYA Gaziantep'te 50 yıl avukatlık yapmış artık yorulduğu ve ,yıprandığı için köşesine çekilmeye hazırlanan avukat bir yıından işini ve davalarını üç ay önce yeni avukat çıkan oğlu Ahmet' e devretmeye başlamış. Avukat oğlunu tek tek müşterileri ile tamştırmış, dosyaları nıılatmış ve devretmiş. Bütün bunları yaparken de oğluna dovrettiği 415 adet dava dosyasının içinde özellikle 117 no'lu dosyaya çok dikkat etmesi gerektiğini ve bu dosyamn dul'umunu her zaman kendine bildirilmesini istemiş. Avukat Ahmet babasından işi devr alarak tek başına çalışmaya başlamış. Aradan 3 ay geçtikten sonra elinde 117 no'lu dosya ile hnhasının yanına eve gitmiş. "Bana dikkat et dediğin 117 no'lu dosyanın davası görüldü, beraat ettirdim, gözümüz aydın". Yaşlı avukat oturduğu yerden kalkarak dolaptan kalınca bir ılıırter çıkarınış ve oğluna göstermiş. Tam 27 yıl önce başlayan bu davadan alınan paralar tarih ve miktarlarıyla tek tek yazıyormuş. Bu sayfanın toplamı 21 milyonmuş. Tam karşısındaki say...Devamını Oku »

KALAYCI Hayatı boyunca çok sıkıntılar çeken adamın biri 7 yaşındaki oğlunu yanına alıp akıl damşmak için peygambere gitmiş. Adam peygambere; "Efendim, ben çok sıkıntılar çektim, aynı sıkıntıları oğlumun çekmesini istemiyorum, ben oğlumu hangi mesleğe koyayım ki zengin olsun, sıkıntı çekmesin" diye sormuş. Peygamber de adamı dinledikten sonra, "Oğlunu kuyumcu işine koy, orada yetişir ve çok zengin olur" demiş. Bu nasihatten sonra oğlunu yanına alıp evine dönerken yol üzerinde kalaycı dükkam olan bir arkadaşına uğramış. Kalaycı arkadaşına da durumu anlatmış. Hiç çocuğu olmayan ve yaşı 55 olan kalaycı arkadaşı adamı dinledikten sonra; "Sen eğer istersen bu çocuğu benim yamma ver, çünkü ben bu mesleği en fazla 10 sene daha yaparım. Bu dönemde oğlun bu mesleği iyice öğrenir ve benden işi ve dükkam devralır. Bu iş karlı bir iştir, oğlun zengin olur, çok para kazanır" demiş. Adam çocuğu kalaycının yanına vermiş. Gerçekten de çocuk zaman içinde çok zengin olmuş. Oğlu çok zengin olduktan sonra ...Devamını Oku »

BERBER Adamın biri saç traşı olmak üzere berbere gitmiş ve sırasını beklemeye başlamış. Nihayet sıra gelip traş .sandalyesine oturan tahammülsüz adam berbere saçını siyah mı yoksa çok beyaz var mı diye iki-üç kere sorunca müşterisine önlük takmakla mesgul olan usta; Acele etme şimdi önüne düşerse görürsün" demiş. Fıkralar ve Hikayeler(BERBER)...Devamını Oku »

TEPEDEN İNME Bilirsiniz balıklar çok yumurtlar. Bir anne balık yumurtalarından yeni çıkan 300 kadar yavrusuna hem yüzme öğretiyor, hemde insanlardan ve diğer canlı hayvanlardan gelebilecek tehlikeleri anlatıp onlan eğitiyormuş. Anne balık: "Yavrulanın olta ile balık şöyle avlanır, zıpkın ile böyle, Repet ile bu şekilde, sığ yerlere gitmeyin oralarda ördek, leylek ve martılara yakalanırsınız sizi yerler v.s." gibi anlatırken tam () sırada yukandan bir balıkçı serpme bir ağ atarak anne balığı ve tüm yavrulan yakalar ve kayığına çeker. Yavru balıklar annelerine; "Anne sen bize herşeyi anlattın, ama bunu anlatmadın bu nasıl bir usül ki hepimizi birden yakaladılar" diye sormuşlar. Anne balık da: "Buna TEPEDEN İNME DERLER YAVRULARıM bu gibi durumların ne zaman ve hangi şekilde olacağı belli olmaz." Fıkralar ve Hikayeler(TEPEDEN İNME) ...Devamını Oku »

UZUN KULAK TEKKESİ Tarlasında yetjştirdiği sebze ve meyveleri çok sevdiği eşeğine yükleyip Istanbul'a getirip satan Vakkas Ağa, işini bitirdikten sonra köyüne dönmek üzere eşeğine binerek yola çıkmış. Yolun yarısında eşek güneş ve sıcaktan hastalanmış. Orada bulunan dut ağacının altına eşeğini çekmiş ki eşeği gölgede dinlensin, yatsın diye. Ancak çok hastalanan eşeği oracıkta ölmüş. Eşeğini çok seven Vakkas Ağa dut ağacının altını kazarak geniş bir mezar yapmış ve eşeğini gömmüş. Mezarının başına geçip ağlamaya başlamış. O esnada oradan geçen kalabalık bu durumu görüp; "Amca niye ağlıyorsun, bu mezarda kim yatıyor?" diye sormuşlar. Vakkas Ağa da ağlayarak cevap vermiş. "Burada çok önemli biri Uzun Kulak yatıyor". Topluluktan birisi; "Amca desene ki burası Uzun Kulak Tekkesi". Vakkas Ağa evet diye cevap verince, topluluk mezarın başına geçip dualar etmeye, dilek dilemeye başlamışlar, oradan ayrılırken de Vakkas Ağa'ya para vermişler. Bundan sonra gözü açılan, uyanan Vakkas Ağa mezarın ...Devamını Oku »